NEW YORK (Goldenhorn Agency)- Birleşmiş Milletler’in yıllık Genel Kurul genel oturumları çerçevesinde New York’ta bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslamofobinin barışı tehdit eden yıkıcı bir akıma dönüş ve Batı’da siyasete nüfuz ettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD ziyaretinin ilk gününde, Türk Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi (TASC) tarafından düzenlenen “Daha Adil Bir Dünya Mümkün” konferansına katılarak davetlilere hitap etti.
Erdoğan konuşmasında, Müslümanların gündelik hayatını alt üst eden Müslüman düşmanlığı ve yabancı düşmanlığının Batı’da siyaseti rehin aldığını ileri sürerek her iki ideolojinin de devlet politikalarını şekillendirdiğini ve toplumsal barışa doğrudan tehdit oluşturan yıkıcı eğilimler haline geldiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yıllardır demokrasinin ve özgürlüğün beşiği olarak gösterilen ülkelerde bu virüs çok hızlı yayılıyor” dedi.
Erdoğan bu konudaki değerlendirmesinde şunları kaydetti:
“Bu virüsün adı İslam düşmanlığı virüsüdür. Senelerce demokrasinin ve özgürlüklerin beşiği olarak örnek gösterilen ülkelerde bu virüs çok hızlı bir şekilde yayılıyor. İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığı bugün artık siyaseti esir aldı. Müslümanların günlük hayatını zorlaştıran, devlet politikalarına yön veren sosyal barışı tehdit eden yıkıcı bir akıma dönüşmüştür.”
Zihniyet itibarıyla DEAŞ’tan hiçbir farkı olmayan bu ideolojik fanatizmin farklı toplum katmanlarında kök saldığını gördüklerini ifade eden Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
“Birçok ülkede inancından, dilinden, isminden veya kılık kıyafetinden dolayı Müslümanların ötekileştirilmesi artık sıradan vakalar haline geliyor. Sizler bu atmosferi 11 Eylül terör saldırısının akabinde bizzat yaşadınız, bizzat tecrübe ettiniz. Sorumsuz siyasetçiler eliyle körüklenen nefret ikliminin toplumda nasıl derin yaralar açabileceğine bizzat şahit oldunuz. Ancak karşılaştığınız onca haksızlığa ve ayrımcılığa rağmen hukuktan, meşruiyetten, demokratik siyasetten asla vazgeçmediniz. Müslümanları ötekileştirmeye, düşmanlaştırmaya çalışanlara cevabınızı içinde bulunduğunuz topluma daha fazla katkı sunarak verdiniz. Müslümanları zayıflatmaya yönelik hamleleri birliğinize, beraberliğinize, kardeşliğinize sahip çıkarak aştınız. O zorlu imtihan günlerinde ortaya koyduğunuz basiret, feraset ve gayretle diasporadaki Müslümanların örnek alması gereken bir duruş sergilediniz.”
Erdoğan, ABD’deki Müslümanların zor zamanlardaki duruşunu överken, “Birlik ve kardeşliğinizi benimseyerek Müslümanları zayıflatmaya yönelik tüm girişimlerin üstesinden geldiniz” dedi.
Türkiye’nin uluslararası platformlarda İslamofobiye karşı öncü bir rol üstlendiğini belirten Erdoğan, ABD’deki Müslümanları tecrübeleriyle ırkçılık ve nefret söylemiyle mücadeleye daha fazla katkıda bulunmaya çağırdı.
Erdoğan daha sonra şöyle devam etti:
“Dinimize ve Müslüman kardeşlerimize yönelen tüm tehditleri ortadan kaldırmaya dair her türlü girişimi destekliyoruz. İslam düşmanlığıyla mücadele konusunun Birleşmiş Milletler başta olmak üzere tüm kuruluşların gündeminde tutulması için çaba sarf ediyoruz. Yürüttüğümüz tüm mücadeleye siz Amerikalı Müslüman kardeşlerimizden de güçlü destek ve katkı bekliyoruz.”
Cumhurbaşkanı, “Dinimize ve Müslüman kardeşlerimize yönelik tüm tehditleri ortadan kaldırmak için her türlü çabayı destekliyoruz” dedi.
Erdoğan ayrıca, ABD’deki 300 bin kişilik Türk toplumunun gelecekte daha aktif bir siyasi rol üstlenebileceğine ve eyalet ve federal düzeyde temsilciler üretebileceğine inandığını söyledi. Türk toplumunun Amerikan toplumuna katkılarının Türkiye-ABD’ye olumlu yansıdığını kaydetti. Türk sivil toplum kuruluşlarını (STK’ları) Türk kültürünü ve tarihini tanıtma çalışmalarından dolayı övdü.