BİRLEŞMİŞ MİLLETLER – Selçuk Acar- BM Genel Kurulu İsrail-Filistin arasında “derhal insani ateşkes” sağlanması, tüm rehinelerin derhal ve koşulsuz serbest bırakılması ve “insani erişimin sağlanması”nı öngören kararı ezici bir çoğunlukla kabul etti.
193 üye ülkeden oluşan BM Genel Kurulu, uzun bir süredir devam eden İsrail-Filistin sorununun, Hamas’ın 7 Ekim saldırısı ve İsrail’in sivil yerleşim yerlerini de hedef alan hava saldırılarıyla Gazze’de tam bir insani krize dönüşmesinin ardından salı günü, Arap grubunun öncülüğünde hazırlanan insani ateşkes tasarısı için “Acil Özel Oturum”da bir araya geldi.
Daha önce, aldığı kararların bağlayıcılığı olan ancak 5 ülkenin veto yetkisi olması nedeniyle meşruiyeti tartışılan BM’nin anti-demokratik organı BM Güvenlik Konseyi’ne sunulan insani ateşkes tasarısının, ABD’nin vetosuyla reddedilmesinin ardından Genel Kurul’a sunulan “Gazze’de Sivillerin Korunmasına ve Yasal ve İnsani Yükümlülüklerin Yerine Getirilmesine” ilişkin karar öğleden sonraki oturumda oylamaya sunuldu.
ABD ve İsrail’in izolasyonu; Dünyanın ezici çoğunluğu barıştan yana
ABD, Avusturya ve İsrail başta olmak üzere toplam 10 ülkenin hayır oyuna karşılık, 153 ülkenin evet oyuyla, ezici bir çoğunlukla onaylandı. Oylamada, İngiltere, Almanya ve İtalya dahil 23 ülken çekimser kalırken, oylama bu kez ABD ve İsrail’in diplomatik izolasyonuyla sonuçlanmış oldu. ABD ve İsrail’le birlikte tasarıya hayır oyu veren 8 ülke Austria, Czechia, Guatemala, Liberia, Micronesia, Nauru, Papua New Guinea, Paraguay olarak sıralanırken, ABD ve İngiltere ile birlikte “Beş Göz” olarak bilinen istihbarat ittifakını oluşturan Avustralya, Yeni Zelanda ve Kanada da ateşkesi destekleyen ortak bir bildiri yayınladı.
27 Ekim’de “insani ateşkes” çağrısında bulunan önceki BM Genel Kurul kararı 120 lehte, 14 aleyhte, 45 çekimser oy almış olması bugün kabul edilen kararın başarısının diğer bir göstergesi olarak dikkat çekiyor.
BM Genel Kurulu’nun Gazze’de ateşkes talep eden kararı, bağlayıcı olmasa da barış yanlısı üye ülkelerin büyük bir diplomatik zaferi olarak görülürken taraflara (İsrail-Hamas) sivillerin korunması ve yasal ve insani yükümlülüklerin yerine getirilmesi çağrısında bulunuyor.
20 bine yakın Filistinli’nin hayatnı kaybettiği İsrail’in saldırılarında, ölenlerin büyük bir çoğunluğunun kadın ve çocuklardan oluşması, barış yönündeki küresel arzunun güçlenmesine neden olurken, başta ABD ve Avrupa’da olmak üzere dünya genelinde değişim çağrılarının yükselmesine yol açtığı görülüyor.
Bu arada, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de, kendisine uluslararası barışa yönelik ciddi tehditler konusunda uyarıda bulunmasına imkan veren, en son 1971’de kullanılan BM Şartı’nın 99. maddesini devreye sokarak barış konusunda önemli bir adım atmıştı.
Fotoğraf: Dilek Kaya
