Bilindik bir acıyı yasıyoruz yine
Tek tuk olunca daha kolay sıyrıldıgımız toplu olunca birkac gun sallandıgımız velakin atesin dustugu yer kadar yanmadıgımız, yanamayacagımız tanıdık bir acı…
Birgun belki bizi de yakacak bir ates,
Nefret edilesi bir caresizlik…
Birileri elini kolunu sallaya sallaya sınırı gecti yine, ve Turkiye’yi yasa gomup cıktı yeniden
Yani bu kadar rahat, bu kadar kolay
Yazmak, konusmak, paylasmak yetmiyor, rahatlatmıyor
PKK bize bugun birseyleri zorla hatırlatıyor;
Tam bir yıl once yine 19 Ekim’de Öcalan’ın çağrısı üzerine Kuzey Irak’taki Mahmur Kampı’ndan 34 kişi Türkiye’ye gelerek teslim olmustu
Hükümetin ‘Demokratik açılım’ planına destek için Öcalan’ın çağrısı üzerine Türkiye’ye gelen gruptan 17’si daha birkac gun once “örgüt propagandası” yapmaktan tutuklandı
Ne olduysa iste bu kıvılcımla basladı
Bir de uzerine Suriye ile yasanan gerginlik eklenince yine dugmeye basıldı
Fırsat kollayan PKK yeniden intikam atesini yakıverdi
Yani goren goz icin 19 Ekim bagıra bagıra geliyorum dedi…
Simdi kimi suclamalı?
PKK nın hala sebebini cozemedigimiz bir sekilde elini kolunu sallaya sallaya sınırdan gecmesine engel olamayan ve yetersizligini bizzat Genelkurmayın diliyle dogrulayan orduyu mu, sırf sozlu propoganda yaptılar diye ortalıgın karısacagını bile bile PKK sempatizanlarını iceri tıkan yargıyı mı, barıs icin yeterince hızlı adımlar atamayan ve olmadık zamanda Suriyeye efelenen hukumeti mi?
Iceri tıkılan PKK’lının mı, kararı alan hakimin mi evlatlarımızı koruyamayan ordunun mu, hukumetin mi yoksa evladını kaybeden annenin mi acısı buyuk bugun?
Icindeki isyana ragmen susmak zorunda kalan millet mi hapis simdi yoksa orgute arka cıkan uc bes serseri mi?
Catısma bolgesine 5 gun once ugramıs olmak bile bir Cumhurbaskanına sogukkanlılıgını kaybettirip “intikam” lafı ettiriyorsa eger, atesin dustugu yerden sabır beklemek mumkun mu bugun?
Ne yapmalı simdi?
Sovmeli saymalı rahatlamalı, kırmalı dokmeli vurmalı mıyız?
Bizden 24 gitti sizden de 48 gidecek mi demeliyiz?
PKK yandasları twitter da tahrik edici yazılar yazıp “Turkler sokaklarda sivil Kurtlerle catısıyor” yaygarasıyla “birilerini” goreve cagırırken onları haklı cıkarıp sokaklara mı tasmalı,onumuze gelen Kurt’e saldırmalı mıyız?
Anayasa calısmalarını rafa kaldırıp dise dis goze goz mu demeliyiz?
Simdi ne yapmalıyız?
Onlara istediklerini mi vermeli, yoksa bekleyip onlardan ISTEDIGIMIZI MI ALMALIYIZ?
Amacı zaten ulkeyi karıstırmak olan PKK’nın tuzagına dusmeyecek bir yurek lazım bize bugun
Cunku susmak, cunku sabretmek cunku barıs icin hala biz varız demek kocaman bir yurek istiyor bugun
Icimizdeki cıglıgı bastıracak bir yurek lazım simdi bize
Yuregimizdeki isyan silahlanıp daglara yurumemizi, sınırda nobet beklememizi soylesede…
Buyuk mucadele bugun kendimizle,
Bu is “yurek” istesede…