BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (TURKISHJOURNAL) – Selçuk Acar – Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Genel Direktörü Audrey Azoulay, BM Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) yaptığı konuşmada, kültürel mirasın yok edilmesi ve kültür varlıklarının yağmalanmasını kınayarak, Arap bölgesinde 17 Dünya Mirası alanı tehlikede olduğunu söyledi.
BMGK bugünkü bir oturumunda, kültürel varlıkların tahrip edilmesi ve kaçırılmasının önüne geçilmesiyle dünya kültürel mirasın korunması konusundaki küresel çabalarını ele aldı.
Toplantıya katılarak BMGK üyelerine bir brifing sunan UNESCO Genel Direktörü Audrey Azoulay, BM Genel Sekreteri’nin 2347 (2017) sayılı kararına ilişkin yayınlanan ilk raporuna değinerek, kültürel mirasın korunması konusundaki adımları sıraladı ve bu mirasın “çatışma döneminde tüm insanlara ait bir aidiyet ve barış kaynağı” olarak hizmet edebilmesinin sağlanması gerektiğine değindi.
Konuşmasında, Arap bölgesindeki 82 UNESCO Dünya Mirası alanından 17’sinin silahlı çatışma nedeniyle Tehlike İçinde Dünya Mirası Listesi’nde bulunduğuna dikkat çeken Azoulay şunları kaydetti:
“Irak’taki 100’den fazla kültürel miras alanı zarar gördü. Palmyra da dahil olmak üzere Suriye’de 6 Dünya Mirası bölgesinin tamamı ciddi şekilde zarar görmüş durumda. Dünyanın en eski şehirlerinden biri olan efsanevi Halep şehri şimdi moloz yığını haline gelmiş durumda.”
Azoulay ayrıca, BMGK’nın kültürel mirasın kanunsuz biçinde yok edilmesini kınayan ve DAEŞ, El Kaide ve diğer terörist grupların bu alanlara saldırılarının savaş suçu oluşturabileceği konusunda aldığı kararı takdirle karşıladığını kaydetti.
“Ulusal kimliği ve uluslararası hukuku baltalamak”
BM Terörle Mücadele Ofisi Genel Sekreteri Vladimir Voronkov da, özellikle teröristlerin silahlı çatışma durumlarında sadece yaşamları ve mülkleri değil, Dünya Mirası alanlarını da nasıl yok ettiğini anlattı. Teröristlerin tarihsel köklere ve kültürel çeşitlileğe saldırdıklarını belirten
Voronkov şunları kaydetti:
“Amaç çok açık, ulusal kimliği ve uluslararası hukuku baltalamaktır. Çünkü miras, yalnızca belirli topluluklar için değil, aynı şekilde dünya topluluğu için bir kimlik ve bütünlük kaynağı oluşturuyor.”