-ABD’deki mahkeme jürisi Türk vatandaşı Atilla’yı 6 iddianın 5’inden suçlu buldu
– Atilla’nın alacağı cezanın 11 Nisan 2018’de yapılacak duruşmada açıklanması bekleniyor
Çizim: Necdet Yılmaz, New York, Turkishjournal.com
NEW YORK (TURKISHJOURNAL) – Selçuk Acar – New York Güney Bölgesi ABD Federal Mahkemesi’nde “Sarraf Davası” (Zarrab Case) olarak başlatılan davadaki mahkeme jürisi, davanın tek sanığı olarak yargılanan Türk vatandaşı Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’yı, hakkındaki 6 iddianın 5’inden “suçlu” bulduğunu bildirdi. Atilla’nın alacağı cezanın belirleneceği ceza duruşmasının ise 11 Nisan’da yapılacağı bildirildi.
Hakim Berman’ın baktığı ve ABD Federal Soruşturma Bürosu’ndan (FBI) 50 bin dolar aldığı ortaya çıkan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) firarisi eski komiser yardımcısı Hüseyin Korkmaz ile davanın başlamasına neden olan ilk sanık İran asıllı Türk iş adamı Rıza Sarraf’ın (Reza Zarrab) Atilla’ya karşı tanıklık yaptıkları tartışmalı davada jüri kararını açıkladı.
27 Kasım’da başlayan Atilla’nın sanık olarak yargılandığı dava duruşmaları Noel ve Yılbaşı tatilleri öncesinde son bulurken, mahkeme jürisi Atilla ile ilgili kararını, 14 günlük tatilin ardından bugünkü oturumda verdi.
12 kişilik jüri açıkladığı kararında, Atilla’yı 6 iddianın 5’inden “suçlu” bulduğunu bildirirken, “kara para aklama” iddiasında “suçlu olmadığı”nı açıkladı.
Sıradan Amerikalılardan oluşan ve hiçbir hukuk bilgisi bulunmaya jüri üyeleri, Atilla’yı şu iddialardan “suçlu” buldu:
“ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarını delmek, ABD’yi aldatma suçuna iştirak etmek, ABD bankalarını dolandırmak, ABD bankalarını dolandırmaya iştirak etmek ve kara para aklama suçuna iştirak etmek.”
Davayı açan New York Güney Bölgesi ABD Federal Savcısı Preet Bharara’nın yerine gelen yeni savcı Joon H. Kim, jürinin verdiği kararı yaptığı yazılı açıklamasında, şu ifadelerle savundu:
“Tam, adil ve açık bir yargılamanın ardından jüri Halkbank yöneticisi Atilla’yı suçlu bulmuştur. Yabancı bankaların iki seçeneği vardır: Ya ABD yasalarını delerek İran’ın veya başka yaptırım uygulanan ülkelerin petrol paralarını almasına yardımcı olursunuz ya da ABD Doları ile işlem yapan uluslararası bankacılık sisteminin bir parçası olursunuz. İkisini birden yapamazsınız. Atilla’nın yaptığı gibi ABD hazinesine sahte belgelerle yalan söyleyip İran’ın petrol parasını yasadışı yollarla bu ülkeye yardım ederseniz sonuçlarına katlanmak zorundasınız.”
Eşi gözyaşlarına boğuldu
Mahkeme salonuna ilk defa Atilla’nın eşi Burçin Atilla da gelirken, jüri kararının açıklanmasından önce eşini öptüğü sırada gözyaşlarını tutamadığı görüldü.
Hakim Berman “hatalı yargılama” itirazını iki kez reddetti
Atilla’nın avukatlarının, “hatalı yargılama” talebini içeren itiraz başvurusunu hakim Berman iki reddetmişti.
İtiraz dilekçesinde savaunma makamı, savcılığın çapraz sorgusunda “Atilla’nın İran yaptırımlarını ihlal ettiğini savunan 17-25 Aralık’tan sonra eski Bankalar Yeminli Murakıbı, FETÖ firarisi Osman Zeki Canıtez tarafından hazırlanan raporu sunduğunu”, bu raporun deliller arasında yer almamasına rağmen jüri önüne getirilmesinin jüri üyelerini yanlış yönlendirdiğini ileri sürmüştü.
Ceza duruşması 11 Nisan 2018’de
Mahkemenin Hakimi Berman’ın 11 Nisan 2018’da yapılacak duruşmada Atilla’nın alacağı cezaya karar vereceği açıklanırken, Atilla’nın avukatlarının kararın açıklanmasının ardından, Temyiz Mahkemesine kararın bozulması yönünde başvuruda bulunması bekleniyor.
Atilla, 27 Mart 2017’de JFK Havalimanı’ndan Türkiye’ye gitmek üzereyken iki FBI elamanı tarafından gözaltına alınmış ve ardından tutuklanmıştı.
2016 yılı mart ayında Miami’de tutuklanan Sarraf ise, “İran’a yönelik yaptırımları delme, banka dolandırıcılığı ve kara para aklamak” gibi suçlamaların yanında “cezaevinde uyuşturucu kullanmak” ve “gardiyana rüşvet vermek” gibi hakkındaki 8 suçlamayı da kabul ederek, savcılıkla “suçunu itiraf” (plead guilty) anlaşması yapmış ve Atilla’ya karşı tanıklık etmişti.
İlk adı “ABD Sarraf’a Karşı” olan dava, Sarraf’ın savcılıkla yaptığı anlaşmanın ardından “ABD-Atilla’ya Karşı” olarak değişmişti.
Türkiye-ABD ilişkilerine darbe özelliği
Öte yandan, Türkiye en başından İran’a yönelik ambargonun delinmediğini ve ABD’de yapılan tartışmalı mahkemeyi tanımayacağını açıklamıştı.
ABD’nin FETÖ’ye ev sahipliği ve Suriye’deki terör gruplarına yönelik desteğinin ardından Türk vatandaşı Atilla’ya ve Türkiye’ye karşı bir ceza kararının çıkmasının, Türkiye-ABD ilişkilerine yönelik “yeni bir darbe” özelliği bulunurken, kararın temyiz mahkemesinde bozulmasıyla iki ülke ilişkilerinin darbe görmesinin engellenme ihtimali bulunuyor.
Selçuk Acar mahkemeyi değerlendirdi:
http://www.turkishjournal.com/2018/01/03/new-yorkta-bir-amerikan-hukuk-trajedisi/