BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (TURKISH JOURNAL) – Selçuk Acar – Trump yönetimi, bir yıldır “İsrail’e karşı kronik bir önyargıya sahip olmakla” suçladığı Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi’nden çekilme kararı aldı.
ABD, BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), Paris İklim Anlaşması ve İran Nükleer Anlaşması’ndan sonra şimdi de merkezi İsviçre’nin Cenevre kentinde bulunan 47 üye ülkeden oluşan BM İnsan Hakları Konseyi’nden çekildi.
Trump’ın dış politika kurmayları, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Nikki Haley bugün düzenledikleri ortak basın toplantısında ABD’nin konseyden çekilme kararını açıkladılar.
Pompeo açıklamasında, Büyükelçi Haley’in konseyde reform için bir yıldan fazla bir süre zaman harcadığını belirterek, bir sonuç alınamadığını ifade etti. Trump’ın “Önce Amerika” ilkesini hatırlatan Pompeo, ABD’nin menfaatlerinin önce geldiğini ifade etti. Pompeo daha sonra kürsüyü Büyükelçi Haley’e bıraktı.
Konuşmasında, BM İnsan Hakları Konseyi’ni “İsrail karşıtı kronik bir önyargıya sahip” olmakla suçlayan ve bir yıldır ABD’nin çekilebileceğini dile getiren Büyükelçi Haley ise, konseyin “ikiyüzlü ve kendi kendine hizmet eden organizasyon” olduğunu ileri sürerek, ülkesinin bu kurumdan çekildiğini açıkladı.
BM başından beri İsrail yanlısı Trump’ı rahatsız ediyor
Her yıl oturumlarında ”7. gündem maddesi” başlığı altında işgal altındaki Filistin topraklarındaki insan hakları ihlallerini dile getiren BM İnsan Hakları Konseyi geçen yıl İsrail karşıtı 5 karara imza atarken, konseyin aldığı kararların bağylayıcılığı bulunmuyor.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeid El Hüseyin, Trump’ın göçmenlere “Sıfır hoşgörü” uygulamasına ve yasa dışı yollarla ABD’ye gelen ailelerin çocuklarının ellerinden alınarak ayrı yerlerde tutulmasına yönelik sert eleştirilerde bulunmuştu.
Konseye tepki Cumhuriyetçi geleneğine dönüştü
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanlığına John Bolton ve Dışişleri Bakanlığına Mike Pompeo gibi şahin isimler gelmiş olsa da, Cumhuriyetçi Trump yönetimi bu isimlerin göreve gelmesinden önce, Kudüs kararında olduğu gibi, İsrail’in yanında yer alan açıklamalarıyla konseyden çekileceğinin sinyallerini veriyordu.
Başkan Trump göreve geldiği ilk dönemde, BM’ye yönelik sert eleştirileriyle birlikte, UNESCO’dan ve BM’nin ve Barack Obama yönetiminin büyük başarısı olan İklim Değişikliği ve İran Nükleer anlaşmasından çekilme kararına imza attı. Trump yönetimi ayrıca, BM’ye ve BM’ye bağlı BM Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu’na (UNRWA) mali yardımları azaltma kararı aldı.
Daha önce 12 yıllık tarihinde George W. Bush başkanlığında ABD tarafından boykot edilen İnsan Hakları Konseyi’ne ABD eski Başkan Barack Obama döneminde 2009 yılında yeniden katılmıştı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü: Sürpriz değil
Trump yönetiminin İnsan Hakları Konseyi’nden çekilmesini yorumlayan İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Genel Direktörü Kenneth Roth, kararın şaşırtıcı olmadığını belirtti.
Açıklamasında ABD, “Trump Başkan olduktan sonra konseyden ayrılacağı tehdidinde bulunuyordu. Dolasıyla karar süpriz olmadı.” diyen Roth, “Trump’ın ‘Önce Amerika’ kararı, Suriye’deki sivillerin ve Myanmar’daki etnik azınlıkların acılarını görmezden gelme manasında.” olduğunu belirtti.
Kararın “ABD’nin İsrail’in suiistimallerini herşeyden önce eleştirmek yerine savunan tek boyutlu insan hakları politikasının üzücü bir yansımasıdır” olduğunu ifade eden Roth, “Ayrılmakla ABD sadece BM’ye değil, Suriye, Yemen, Kuzey Kore ve Myanmar’a da sırtını dönmektir. Şimdi diğer ülkeler, konseyin dünyanın en ciddi insan hakları sorunlarına cevap verebilmesini sağlamak için çabalarını ikiye katlamaları gerekecek.” dedi.
http://www.turkishjournal.com/2018/06/15/bm-genel-sekreteri-guterresin-evinde-ortadogu-ve-gazze-zirvesi/