BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (TURKISH JOURNAL) – Juliet İnan – Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri António Guterres, Pazar günkü, I. Dünya Savaşı 100. yıl anma töreninin yapıldığı Paris Barış Forumu’nda, dünya liderlerine bir demeç verdi. Demeçte, çatışmalardan ekonomik krize, hastalıklardan iklim değişikliğine dek tüm evrensel sorunların üstesinden gelmenin “her zamankinden daha fazla” bir uluslararası işbirliği gerektirdiğini söyledi.
BM Genel Sekreteri Guterres, “Geçtiğimiz 100 yıl boyunca, anlaşmazlıkları ortak kurallar temelinde barışçıl yollarla çözme isteği, siyasi, ekonomik, sosyal ve çevresel alanlarda evrensel bir kurumlar sistemine dönüştü” dedi.
Toplantıdaki açılış konuşmasında, “Bu büyük küresel çatışmaların dehşeti unutulamaz… Ama korku asla umuda gölge düşürmemeli” dedi. 1919’da Milletler Cemiyeti’nin kurulmasına ve 1945’te İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki Birleşmiş Milletlere atıfta bulunarak “Aynı umut, Yirminci yüzyılda çok taraflılığın gelişmesine yol açtı’’ dedi.
Türünün ilk örneği olan Paris Barış Forumu, Başkan Emmanuel Macron tarafından yönetilen Fransız hükümetinin bir girişimidir. Fransa’nın başkenti Paris’te, 11 Kasım ile 13 Kasım tarihleri arasında düzenlenen ve “yönetim ve denetim projeleri için küresel bir forum” olarak adlandırılan ve dünya çapında onlarca dünya liderlerini ve uluslararası kuruluşların temsilcilerini bir araya getiren, günümüz zorlukları ele alıp tartışmak için, bir dizi yuvarlak masa toplantıları sağlayarak, ortak bir taahhüdü ve sorumluluğu tartışmak ve yeniden teyit etmek için düzenlenmiş bir toplantıdır.
Korkunun Gerekçeleri
BM Genel Sekreteri, ilk küresel çatışmanın sebeplerini analiz eden tarihçi Christopher Clark’ın ‘The Sleepwalker’ kitabında yer verdiği gibi ‘Zamanın dünya liderleri ‘’kör’’ ve ‘’düşmanlarının çarpık algılarına kilitlendikleri’’ için savaş patlak verdi’ sözüne gönderme yaparak, 20. yüzyılın ilk yarısı ile günümüz arasında birçok paralellik olduğunu kaydetti. Bu durumun ‘öngörülemeyen olaylar zincirinin çıkabileceği, korkusuna zemin hazırladığını’’ söyledi.
Örneğin, 2008 mali krizi, 1929 krizine benzer şekildedir. Benzeri görülmemiş bir bütçe ve parasal araçlar bütünü sayesinde tersine dönmüş olsa da, orta sınıfın istikrarsızlaştırılması ve elitlerin ihaneti insanların öfkelenmelerine yol açmıştır.
BM Genel Sekreterinin ifade ettiği başka bir benzerlik de, 1930’lardaki gibi ‘totaliterliğin yükselişidir. ‘Aynı durumda değiliz,’ diye kabul eden Guterres, ‘Ancak bugün gördüğümüz şey, temel hak ve özgürlüklerin, demokratik ilke ve kanunların tehlikeli bir şekilde aşınmasına yol açan politik yaşamın ve toplumun kutuplaşmasıdır’ dedi.
“Demokratik ruhun zayıflaması ve kolektif kurallara kayıtsızlık, çok taraflılık için çifte zehirdir,” diye ekledi. Suriye çatışması konusunda bölünmüş bir BM Güvenlik Konseyi’ni gerekçe göstererek, Avrupa Birliği’nin yüzleştiği “ticari çatışmanın” ve “güven krizinin” arttığını belirtti.
İnkar Edilemez Sonuçlar
Uluslararası işbirliğin, ya da “çok taraflılığın,” “zorunluluk” haline geldiğini açıklarken, birlikte çalışmakta olan ülkelerin, ‘son birkaç on yıl içinde çocuk ölümlerinde ve aşırı yoksullukta bir azalma sağladığını, çiçek hastalığı, çocuk felci ve AIDS gibi halk sağlığı tehditlerine karşı büyük başarılar elde ettiğini, birkaç çatışmayı önlediklerini ve barışın sağlanmasında başarılı olduklarını belirterek, uluslararası işbirliğin yadsınamaz sonuçlar doğurduğunu söyledi.
Guterres, “125 ülkeden bir milyondan fazla kadın ve erkek, krizlerin yayılmasını engellemek, sivilleri korumak ve siyasi süreçleri desteklemek için, son 70 yılda barışı koruma misyonlarına hizmet etti” dedi. Bunun bir maliyeti olduğunu da ilave etti.
ABD Hükümeti Sorumluluk Bürosu’ndan alınan rakamlara atıfta bulunarak, örneğin, Orta Afrika Cumhuriyeti’ndeki bir ulusal barışı koruma operasyonunun, ABD’nin BM’nin Misyonu, MINUSCA’dan on kat daha pahalıya mal olacağını söyledi.
BM sekreteri, Güvenlik Konseyi’nin 2015 ve 2018 yıllarında müzakere edilen, çözümlere olanak tanıyan İran ve Kuzey Kore durumlarına atıfta bulunarak, “Çok taraflı çerçeve, nükleer silahların yayılma krizlerini çözmede, vazgeçilmez olduğunu gösterdi” dedi.
Önümüzdeki Büyük Zorluklar
Genel Sekreterin vurguladığı çok taraflı çabaların özellikle hayati öneme sahip konularından biri de, iklim değişikliğidir. Dünya Aralık ayında Polonya’daki İklim Değişikliği Konferansı’na (COP 24) yönelik olarak hazırlanırken, BM Genel Sekreteri harekete geçmek için, aciliyet konusunda uyardı.
“İklim değişikliği bizden daha hızlı ilerliyor” diyerek üzüntüsünü belirtti. Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli’ne atıfta bulunarak, “Kuzey Kutbu denizi büzülüyor, çölleşme yayılıyor ve mercan ağartma yaygınlaşıyor,” diyerek, “En kötümser tahminleri bile aşan“ son bulgulardan söz etti.
Günümüzün ikinci büyük mücadelesi, demografi ve göç olduğunu söyleyen Guterres, dünya liderlerini “duyarlı olmaya” çağırdı. “İklim değişikliği, eşitsizlikler ve çatışma bağlamında göç, kalıcı bir fenomen olarak kalacaktır” dedi. “Uluslararası işbirliği olmadan ve ulusal sınırlarımızın gerisine çekilirsek, kolektif değerlerimizi feda edeceğiz ve en kötü insan tacirleri tarafından, sömürülen göçmenlerin trajedisini sürdüreceğiz”.
Son olarak, “dijital dönüşüm ekonomilerimizi ve toplumlarımızı altüst ediyor.” BM sekreteri, teknolojiyi, ilerideki üçüncü büyük dünya mücadelesi olarak tanımladı. İş piyasasını ve işin doğasını yeniden tanımlayan yapay zeka, siber suçun yayılması ve yenilikler ile yasal çerçeveler arasındaki uçurumdan söz etti.
Çok kutupluluk çözüm değildir
“Şu anda dünyamız kaotik görünüyor, ama çok boyutlu çok kutupluluğa doğru ilerliyor,” diye açıklayan Guterres, “bu çok kutupluluğa, kendi içinde çözüm olarak bakmanın yanlış olacağını” vurguladı.
“Çok taraflı sisteme ve uluslararası kurallara saygı göstermez isek, yalnızca güç ilişkilerine, ödül-yaptırım mekanizmalarına ve bir çatışma döngüsü riskine girmiş olacağız” dedi. “Bu yüzden arkama yaslanıp, en çok ihtiyaç duyduğumuz bu zamanda, çok taraflılığa yönelik saldırıları izlemeyeceğim” dedi.
Genel Sekreter, siyasi liderlerin, seçmenlerine çok taraflı taahhüdü açıklamalarının zor olduğunu kabul etti. Çünkü “insanlar genellikle ne sağladığını değil, dikte ettiklerini görürler”
Bununla başa çıkmak için, “Devletlerin vatandaşlarının sorunlarını yenilemelerini” istedi ve “sivil toplum ve iş dünyasıyla yakından ilişkili olan kapsayıcı bir çok taraflılığa ihtiyacımız var” dedi. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri olarak bilinen 2030 kalkınma gündemi ile eşitsizlikleri çözmek istediklerini ilave etti.
BM Genel Sekreteri, “Görevim basit: bize ihtiyacı olanlara ve umut olduğumuz insanlara daha iyi hizmet verebilmek için daha etkili olmak” dedi.
Örnek Bir BM Sistemine Doğru
Sayın Guterres, BM’nin etkili olabilmesi için, en önemli unsurların, coğrafi çeşitliliğin ve cinsiyet eşitliğin olduğunu vurguladı.
BM başkanı, göreve alındıktan bir yıl sonra, liderlik pozisyonlarında cinsiyet eşitliği sağladığına dikkat çekerek, modernleşmeye yönelik adımlarını yorulmadan sürdürme ve sözünü ettiği üç önemli sorun karşısında, ortak çözümlere devam etme, sözü verdi.
Genel Sekreter, üye devletleri, önümüzdeki dönemlerde gerçekleşecek olan COP 24 ve gelecek yılki İklim Değişikliği Zirvesi, Mülteciler ve Göçmenler için Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni gerçekleştirmek üzere Aralık ayında yapılacak Marakeş toplantısı ve UNESCO İnternet Yönetim Forumu dahil olmak üzere tüm toplantılara katılma çağrısında bulunarak, konuşmasına son verdi.
“Artık günlük yaşamımızın bir parçası olan çok taraflılık, en çok ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde parçalanma riski taşıyor” diye sonuçlandırdı. ‘Onun mirası paha biçilemezdir’.
Forumun katılımcıları arasında BM Genel Kurul Başkanı María Fernanda Espinosa, toplantılardan birinde, eylül ayında göreve geldiğinde sunduğu, çocukların güvenli ve sağlıklı yaşamaları için nasıl karar vereceklerini öğreten bir program olan D.A.R.E. programı dahil olmak üzere, kendi görüşlerini belirtti.
Barış Forumu’nun ilk gününde yer alan diğer önemli katılımcılar arasında Almanya Başbakanı Angela Merkel, Hindistan Başbakan Yardımcısı Venkaiah Naidu, İsveç Başbakanı Stefan Löfven, Uluslararası Para Fonu Genel Müdürü Christine Lagarde ve Afrika Birliği Komisyonu Başkanı Moussa Faki yer aldı.
ABD”nin Birinci Dünya Savaşı’nda merkezi bir rol oynamasına rağmen, Başkan Donald Trump daveti reddetti.
A handwritten book is a book
ancient and medieval Latin,