Ali Çınar, New York – Dünya uluslarının oluşturduğu en meşru uluslarası kurum olan Birleşmiş Miletler, 2019 yılında da dünyanın birçok sorunuyla yoğun şekilde ilgilenmeye devam edecek. Bilhassa başta Suriye ve Yemen olmak üzere Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler, açlıkla mücadele, göçmen ve mültecilerin durumu, İnsan Hakları, iklim değişikliği, eğitime destek, kadın ve kız çocuklarının sorunları, cinsiyet eşitliği, ekonomik gelişim ve sağlık şartlarının düzetilmesi gibi dünyadaki birçok soruna çözüm ve destek bulmaya çalışan büyük bir uluslarası örgütten bahsediyoruz.
BM 2019 yılını Temel Halk Dilleri yılı ilan etti. Dünyada yaklaşık 7 bin dil bulunduğunu, bunlardan birinin iki haftada bir olduğunu geçen sene açıklayan BM,diller konusunda hassasiyeti ve algıyı artmak için 2019da bu temayı öne çıkarıyor.
BM 74’üncü Genel Kurul ise 17 Eylül’de başlayıp, eylül sonuna kadar devam edecek. Devlet başkanlarının konuşmaları ise 24 Eylül’de başlayacak.
BM Genel Sekreteri António Guterres yakın zamanda yaptığı basın toplatısında birçok önemli açıklamalar yaptı. BM dahil dünyanın gözü Suriyede olduğu için, üç prensip BM için önemli olduğunu söyledi. Birincisi Suriye’nin bütünlüğü, ikincisi Türkiye’nin güvenliği ve ucunsude Suriyenin çeşitliliğine önem vererek her kesimin sesini duyulmasının önemini belirtti. Guterres, bu üç konudada malesef bir sonuç göremediklerini söyledi.
Ayrıca Genel Sekreter Guterres, somut çözümlerin sunulması ve kilit olarak adil küreselleşme, BM’nin değeri ve de toplumun tüm kesimlerde yaşanan sorunların kaydedilmesi ve çözülmesi buna örnek olarak nefret,yabancı düşmanlığı,tolere etmemek gibi davranislarida içine aldıkları söyledi. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, diğer bir deyişle Küresel Hedeflerin öncelikleri arasında olduğunu söyleyen Guterres, yoksulluğu ortadan kaldırmak, gezegenimizi korumak ve tüm insanların barış ve refah içinde yaşamasını sağlamak için evrensel eylem çağrısı çalışmaları yaptıklarını söyledi.
Birleşmiş Milletler’de bir süpriz de geçen sene ABD’nin UNESCO’dan ayrılması idi. Hatta hiç bir ise yaramayan ve yolsuzluklara bulaşılmış denildi. Aslında ABD Yönetiminin BM konusundaki rahatsızlığının bir benzerini Türkiye uzun zamandır diye. Pasif bir hala gelen BM’nin yeniden reforme edilmesi daha çoğulcu temsiliyet anlayışının getirilmesi ile Dünya 5’ten Büyüktür kampanyası yapmıştı. Bilhassa Güvenlik Konseyi’nde yaşanan adaletsiz kararlar Türkiye rahatsız olmak ile beraber birçok ülkenin sessiz kalmasının önüne geçmeye çalışıyor.
Türkiye Birleşmiş Milletler çatısı altında Kaşıkçı cinayetinin büyük bir soruşturma kurulu kurulmasını önereceği bekleniyor. Ayrıca Kıbrıs, Suriye’deki dram, İsrail-Filistin krizi gibi birçok Türkiye’yi ilgilendiren konular uzerindede Birlemiş Milletler@de çalışma ve görüşmeler yapılıyor. Birleşmiş Milletler’in Suriye konusunda ciddi adım atamaması dramın artmasının da en büyük nedenlerinden biri. Tıpkı Bosna’da binlerce Müslüman’ın katledildiği soykırımda olduğu gibi.
2018-2019 BM yıllık bütçesi 5.4 milyar dolar idi ve geçen sene 193 üyeden 112 üyesi ödeme yapmıştı. ABD, BM bütçesinin 22% karşılayan en büyük ülke. Türkiye BM bütçesine 1,018% oranında destek veriyor. 20 ülke BM bütçesinin 83% karşılar iken, geri kalan 173 ülke yaklaşık 17% kalan kısmı karşılıyor
Burdan da anlaşılacağı adil olmayan bir bütçe katkısı ile güçlü olanlar istedikleri gibi BM’i yonetebiliyorlar.
2019 yılında BM daha aktif bir rol izleyerek,en güçlü ve en büyük uluslarası kuruluş unvanını lâyıkı ile yerine getirir dileğiyle.