11.9 C
New York kenti
Çarşamba, Aralık 11, 2024

ABD’den, Bush dönemlerini hatırlatan Venezuela çağrısı: “Şimdi her ülkenin taraf seçme zamanı”

Mutlaka Oku

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (TURKISH JOURNAL) – Selçuk Acar – ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) derin bir Rusya ve ABD kutuplaşmasının yaşandığı Venezuela toplantısındaki konuşmasında, üye ülkelere, muhalefet lideri “Juan Guaido’ya destek verme ve mümkün olan en kısa sürede serbest ve adil seçimlerin yapılması” çağrısında bulunurken, “şimdi her ülkenin taraf seçme zamanı” olduğunu ifade ederek Bush yönetimlerini hatırlattı.

BM’nin uluslararası barış ve güvenliğin korunmasından sorumlu organı ve bağlayıcılığı olan siyasi kararlar alabilen 15 üye ülkenin oluşturduğu BM Güvenlik Konseyi, Venezuela’daki siyasi kaosu görüşmek üzere cumartesi günü sabahı “acil” toplandı.

ABD’nin, Venezuela’da muhalefet lideri Juan Guaido’yu ülkenin “geçici devlet başkanı” olarak tanımasının ardından yaptığı “acil toplantı” çağrısıyla bir araya gelen BMGK üyeleri, gün geçtikçe derinleşen siyasi kaosun yaşandığı ülkedeki en son gelişmeleri ele aldı.

Siyasi İşlerden Sorumlu BM Genel Sekreter Yardımsıcı ABD’li diplomat Rosemary DiCarlo toplantıda Venezuela’daki durumu özetleyen bir sunum yaptı.

4 ülke ABD’nin toplantı talebine karşı çıktı

Toplantı öncesinde yapılan oylamada ABD’nin oturum talebine Rusya, Çin, Güney Afrika ve Ekvator Ginesi karşı çıkarken, Fildişi Sahili ve Endonezya’nın “çekimser” kaldı. Konseyin diğer 9 ülkenin ABD’nin yanında yer almasıyla toplantı gerçekleştirildi. Toplantıda ABD’nin tüm isteğine rağmen, Ulusal Konsey Başkanı Guaido’yu destekleyen Basın Açıklaması konusuna görüş birliği sağlanamadı.

Rusya: “Venezuela barış ve güvenlik için bir tehdit oluşturmuyor” 

Rusya’nın BM Büyükelçisi Vassily Nebenzia BMGK’daki toplantındaki konuşmasında, ABD’yi Venezuela’da askeri darbe girişiminde bulunmakla suçlarken, “Venezuela barış ve güvenlik için bir tehdit oluşturmuyor.” dedi.

ABD’ye yönelik sert ifadeler kullanan Rus Büyükelçi Nebenzia “Eğer bir şey barış tehdidi teşkil ediyorsa, ABD ve müttefikleri Venezuela’nın meşru olarak seçilmiş olan Venezuela Devlet Başkanı çıkarılmasını amaçlayan saldırgan ve arsız eylemdir” diye konuştu.

ABD: “Şimdi her ülkenin bir taraf seçme zamanı geldi”

Toplantının çağrısını yapan ABD adına konuşan Dışişleri Bakanı Pompeo ise üye ülkelere, Venezuela’da muhalif lider Guaido’ya destek vermeye ve “mümkün olan en kısa sürede serbest ve adil seçimlerin yapılması” çağrısında bulundu.

Konuşmasında, “Huzurlu Venezuelalı protestocuların öldürüldüğü ve yaralandığı haberlerini okuduğumuzda, Venezuela’nın güvenlik hizmetlerinin baskı kurması konusundaki ısrarımızı da tekrarlıyoruz.” ifadelerini kullanan Pompeo, ABD eski Başkanı George W. Bush’un 11 Eylül saldırıları sonrasında yaptığı “Ya bizimlesiniz, ya teröristlerle” sözünü hatırlatan şu ifadelere yer verdi:  “Şimdi her ülkenin bir taraf seçme zamanı geldi. Artık gecikme yok, oyun yok. Ya özgürlük güçlerine karşı duruyorsunuz, ya da Maduro ve kargaşası ile aynı ligdesiniz.”

Konuşmasında Maduro’yu destekleyen ülkeler olarak Rusya, Çin ve İran’ın sayan Pompoe’nun Türkiye’yi anmadığı dikkat çekti. Pompeo hitabında, “Güvenlik Konseyi üyelerine Venezuela’nın demokratik geçişini ve geçici Devlet Başkanı Guaido’yu desteklemeye çağrısında bulunuyoruz.” dedi.

BM Genel Sekreter Yardımsıcı DiCarlo da toplantıda, konsey üyelerine ülkedeki en son durumu özetlerken, Venezuela’nın artan bir şekilde insani yardıma ihtiyaç duyduğunu ve ülkede ciddi insan hakları ihlaleri olduğunu belirtti.

DiCarlo şunları kaydetti:

“Venezuela’daki durum ciddi endişelere neden oluyor. Ülkedeki uzun süren kriz, yüksek düzeyde politik kutuplaşma, artan insani ihtiyaçlar ve ciddi insan hakları kaygılarıyla nüfus üzerinde ciddi bir etki yarattı. Ve ülkedeki ekonomik durum korkunç hale geldi.”

İngiltere’den Guaido’ya açık destek

İngiltere Dışişleri Bakan Yardımcısı Alan Duncan da konuşmasında Guaido’ya desteğini açıklarken şunları kaydetti:
“Juan Guaidó’nun Venezula’yı ileriye götürecek doğru adam olduğuna inanıyoruz. Yeni seçimlerin yapılacağı 8 gün içinde belirtilmezse, onu anayasal geçici Başkan olarak tanıyacağız.”

Bu arada,  Fransa, Almanya ve İspanya seçimler en kısa sürede yapılmazsa Guaido’yu geçici Devlet Başkanı olarak tanımaya hazır olduğunu belirtti.

700 bin Venezuelalıyı ağırlayan Peru’nun BM Daimi Temsilcisi Gustavo Meza-Cuadra da toplantıda, Venezuela’daki krizin yeni olmadığını bildirerek, “ülkede muhalefeti bastırmak için cinayet, hapis, tecavüz ve işkencenin sistematik kullanıldığına dair bir kanıtımız var.” dedi.

Trump’ın şahin eksenine yeni isim Abrams da toplantıda

Toplantıda en dikkat çeken görüntülerden biri, Trump yönetiminin  Venezuela Özel Temsilcisi olarak görevlendirdiği, Cumhuriyetçi diplomat Elliot Abrams’ın Popmpeo’ya eşlik etmesi oldu. Trump yönetiminde, ABD Dışişleri Bakanı Pompeo ve Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’dan sonra aynı özelliklere sahip yeni “şahin” isim olarak görev alan Abrams, Pompeo’nun salondan ayrılmasından sonra, boşalan koltuğa ABD’yi temsilen oturdu.

2002’de Veneuzeala’da Devlet Başkanı Hugo Chavez’e karşı yapılan son darbe girişiminde, George W. Bush’un danışmanı olarak Beyaz Saray’da bulunan, Irak işgalinin savunuculuğunu yapan Abrams’ın Nikaragua’daki “kontra isyancılar”ın yasadışı ve gizli finansmanını organize ederken, Kongre’ye iki defa yalan söylediği ortaya çıkmıştı.

George H. Bush döneminde “İran-kontra skandalı” soruşturmasında hüküm giyen, Ronald Reagan’dan itibaren Cumhuriyetçi başkanların yönetimlerinde Beyaz Saray ve Dışişleri Bakanlıkları’nda görev yapan ve Latin Amerika konusunda şahin görüşleriyle bilinen Abrams’a yönelik suçlamalar, sadece ABD’nin Latin Amerika’daki politikalarına öncülük etmesi değil. Bunların yanında Abrams, 20o6’daki Filistin seçimlerindeki sonuçları değiştirmek için darbe çabalarına öncülük etmesiyle de yoğun eleştiri almıştı.

ABD’nin Venezuela dış politikasının, Abrams’a emanet edilmesi, sadece ABD dış politikasındaki Demokratlardan sonra yaşanan dramatik değişime değil, aynı zamanda seçim konuşmalarında ülkelerin iç işlerine karışmak istemediğini vurgulayan Trump’ın söylem ve eylemleri arasındaki yeni bir çelişkiyi daha ortaya koymuş oldu.

 

Yazar

- Advertisement -

Daha Fazla

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Advertisement -

Son Eklenenler