1.8 C
New York kenti
Perşembe, Aralık 12, 2024

Nijeryalı Yahaya’nın hikayesi

Mutlaka Oku

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (TURKISH JOURNAL) – Juliet İnan – Hatırlayacağınız gibi, BM’de gelecek Çarşamba günü yapılacak Uluslararası Terörizm Kurbanlarını Anma Günü kutlamaları için, UN yetkilileri, Afrika’daki Çad ve Kamerun bölgesine gitmiş, terörizmden zarar gören  kişilerle görüşmüştü.

Yetkililer, 24 yaşında ve Nijerya’nın kuzey doğusundaki Koghum köyünden gelen Fati Yahaya’nın hikayesini dinlediler.

Fati Yahaya ve iki küçük çocuğu, 2015 yılında silahlı isyancılar tarafından esir alındı. Üç yıl boyunca onlarla yaşayan Yahaya, Haziran 2018’den bu yana, iki kızı ile beraber, Kamerun’un Kuzey bölgesindeki Nijerya mülteci kampı Minawao’da yaşıyor.

‘Mart 2015’te, Bir Çarşamba günü, akşam saat 10 civarında, 80 yaşındaki kayınpederim ve iki genç kızım Aissatou ve Helle ile henüz yemeğimizi bitirmiştik ki Boko Haram savaşçıları Koghum köyüne gelip evimizi bastılar. Kocamı sordular ve onlara burada olmadığını söylediğimde, evlerimizi yaktılar. Sonra, bizi 33 km uzaklıktaki Doghoade dağına kadar bizi zorla yürüttüler.

Bazen dövdüler ve dini gerekleri uygulamak istemeyenleri kâfirler diye çağırdılar. 

Bazen, beni kayınpederimden uzaklaştırır ve bir odaya kilitlerlerdi. Bir defasında, kilitli bir odada üç gün boyunca susuz ve aç tutuldum. Üç yıl boyunca acı çektim. Tecavüze uğramadım ama talimatlarını yerine getirmediğim zamanlarda, örneğin erkeklerin gözlerine bakmadığımda birçok kez dövüldüm. Bazı insanlar öldüresiye dövüldüler, kimileri açlıktan öldüler. Öldürüleceğim korkusuyla yaşadım. Tanrı bana yardım etti ve en sonunda acılardan kurtardı. 

Bir gün, savaşçıların güvenini sağlamış yaşlı bir kadının yardımıyla, iki kızımla kaçmayı başardık. Ancak kayınpederim orada kaldı. Yağmurda iki gün yürüdük ve sonunda Kamerun’a ve sonra Minawao kampına gittik. Bugün, ben ve çocuklarım bu kampta güvendeyiz, Ama bazen beni bulmaya geldiklerini düşünüyorum ve korkuyorum. Bazen çocuklarım, “Bizi döven ve işkence yapan erkekler neredeler?” diye soruyorlar. Kampta silahlı polis memurları gördüklerinde ise çok korkuyorlar. Korkmamalarını ve huzur içinde uyuyabileceklerini söylüyorum. Silah sesi yok, cinayet yok, vahşet yok ve yiyebiliyoruz.

Kızlarım artık huzur içinde ve diğer çocuklarla neşe içinde oynuyorlar. Okula gitmeleri ve eğitilmeleri için her zaman dua ediyorum. Belki bir gün onlardan biri doktor olabilir. Bunu umud ediyorum’.

Yazar

- Advertisement -

Daha Fazla

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Advertisement -

Son Eklenenler