NEW YORK (TURKISH JOURNAL) – Selçuk Acar – Çin’den dünyaya yayılarak onbinlerce kişinin hayatını kaybetmesine yol açan, hatta hiçbir sınır tanımadan yüzbinlerce can alma yolunda inanılmaz bir hızla ilerleyen yeni tip coronavirüsü COVID-19 salgını, ABD’de rekor oranda can kayıplarıyla birlikte, halkın davranışlarında bir çok alanda büyük değişikliklere veya farklı alışkanların edinilmesine yol açtı.
Dünyanın bundan sonraki yeni normalini belirleyecek COVID-19 salgını, şimdiden; ekonomiden diplomasiye, eğitimden spora, enerjiden sanata bir çok alanda köklü değişikliklere neden oldu.
Salgın ABD’de 10 bine yakın can alırken, bir çok alanda farklı şekillerde halkın davranışlarında önemli değişikliklere yol açtı.
New York Valisinin Andrew Cuomo’nun COVID-19 tedbirleri çerçevesindeki ilk kararnamesinden sonra BM’de kapılarını kapatarak, toplantılarını internet üzerinden video konferans yöntemiyle gerçekleştirilmeye başladı.
Sanal gerçeklik uygulamaları, video konferans programları yeniden değer kazanırken, internet üzerinden eğitim hizmetleri hiç olmadığı kadar artarak daha da geliştirildi.
Aile içi şiddette artış
Gerek Birleşmiş Milletler kayıtları gerekse yerel kayıtlara göre, dünya genelinde uygulanan karantina uygulamaları yüzünden aralarında Türkiye ve ABD’nin de olduğu bir çok ülkede aile içi şiddette büyük oranda bir artış olduğu gözleniyor.
New York Valisi Andrew Cuomo, New York eyaletinde, son haftalarda polise aile içi şiddet çağrılarının yüzde 15 ila yüzde 20 civarında bir artış gözlendiğini bildirdi.
FBI’nin sabıka sorgulama oranı zirve yaptı
Ülkede alkol tüketimi yüzde 50’lerin üzerinde artarken, insanların evlerine kapanmaları sonucunda zaten yüksek düzeydeki obezite problemini daha büyük bir sorun haline getirdi. Coronavirüsü ayrıca silah satışının serbest olduğu eyaletlerde silah satışında da ciddi artışlar yaşanmasına neden oldu.
ABD’de 1998 yılında başlatılan ve FBI tarafından yapılan anlık sabıka kaydı sorgulaması geçen ay zirveye ulaştı. FBI, bir ayda 3 milyon 700 bin sabıka kaydı sorguladı. 2019’un aynı ayında yapılan sabıka kaydı sorgulaması 1 milyon 100 bin düzeyindeydi.
Silah satışının serbest olduğu eyaletlerde bir çok silah satan mağazanın kapanmasına rağmen, geçen ay silah satışı tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı.
Prezervatif satışları artmasına rağmen doğum patlaması yaşanabilir
Araştırmalar Amerikalıların iç mekanda kalmalarını zorlayan felaket olayları veya doğal afetlerden sonra doğum oranlarının artığını gösterirken, bazı uzmanlara göre, coronavirüsünden sonra da benzer durumun yaşanacak.
Ülkede prezervatif satışlarının yüzde 50’nin üzerinde artmasına rağmen, prezervatif kıtlığı yaşanması gibi nedenlerin doğum oranlarında bir patlamaya yol açabileceği belirtiliyor.
Amerikalıların yüzde 86’sı salgın günlerinde dua ediyor
Araştırmalara göre, Amerikalıların yarısından fazlası COVID-19’un yayılmasını sona erdirilmesi için dua ederken, bazıları da bu konuda ilahi bir yardım talebinde bulundu.
Merkezi Washington’da bulunan Pew Araştırma Merkezi’ne göre yetişkin Amerikalıların yüzde 86’sı ve Hıristiyanların yüzde 73’ü salgın günlerinde günlük dua ediyor. Araştırmada ayrıca nadiren dua ettiklerini ve hiç dua etmediklerini belirten yetişkin Amerikalarının oranı ise yüzde 15 olarak gerçekleşti.
Beyaz Evanjelik Hıristiyanların yaklaşık (% 54) ve siyah Protestanların (% 53) yaklaşık yarısı, Katoliklerle (% 37) ve beyaz ana akım Protestanlarla (% 23) karşılaştırıldığında, kendilerine Tanrı’ya daha yakın hissettiklerini dile getirdiler.
Araştırmacılar, nadiren dua eden veya bir inanç grubuna bağlı olmayan insanlar arasında da dini faaliyetlerinde az da olsa bir artış görülmesine rağmen, anketlerin henüz Tanrı’ya olan inançta veya organize dine olan ilgide kayda değer bir artış göstermediğini belirtiyor.
Yetişkinlerin 10’da 3’ü online ibadet etti
Amerikan Girişimcilik Enstitüsü’nün raporuna göre geçen hafta 10 yetişkin Amerikalıdan 3’ü (yüzde 28) her hafta online ibadet hizmetinden yararlandı. Kilise üyeleri Facebook Live ve Zoom programının kullanımı zirve yaparken, bir çok yeni yaşlı kullanıcının bunu kullanmakta zorluklar yaşadığı görüldü.
Ülkede yapılan başka bir araştırmada ise Protestan kilise rahiplerinin yüzde 75’nin coronavirüsü yüzünden az çalıştığını, yüzde 42’si de çalışanların işini kaybettiğini belirtti.
El dezenfektanı, yüz maskeleri ve yulaf sütü satışları zirve yaptı
Tüketici araştırma firması Nielsen’in verilerine göre, ABD’deki tıbbi yüz maskeleri satışları, 22 Şubat’ta sona eren dört haftalık dönemde yüzde 319 artış yaşandı. Yulaf sütü satışlarında ise yüzde 300’den fazla artış oldu.
ABD’de dezenfektanı ve yulaf sütü satışlarında da astronomik bir artış görüldü. El dezenfektanı satışları yüzde 73 oranında artış gösterirken, vücut ısısını ölçen termometre satışlarında da yüzde 47 artış oldu.
Fosil yakıt emisyonlarında düşüş
Salgının ayrıca, dünyada aynı zamanda en fazla otomobilin kullanıldığı ülke olan ABD’de insanların evlerinde kalarak araçlarını kullanmamaları nedeniyle fosil yakıt emisyonlarında önemli oranda bir düşüş yaşanmasına neden olduğu tahmin ediliyor. Salgın sonrasındaki oranın 2008’deki yüzde 7,3’lük düşüşün de üzerine çıkması bekleniyor.
COVID-19 Zengin-fakir gözetiyor mu?
Bu arada, COVID-19 virüsünün ABD’de din, dil, farkı gözetmese de zengin-fakir farkı gözettiğini gösteren işaretler alındı. Hatta siyahi Amerikalıları daha çok etkilediğiyle ilgili istatistikler, ırk farkı gözettiğinin işareti olarak görülmesine rağmen bunun daha çok sosyal adalet bağlantılı olduğu dikkat çekiyor.
Bu konudaki son istatistikler, astım hastalığından HIV’e, diyabetten kalp hastalıklarına kadar bir çok hastalıktan en fazla etkilenen etnik grup olan siyahi Amerikalıların diğer nüfusa göre COVID-19’dan da daha fazla mağdur olduklarını ortaya koysa da bir çok hastalıkta olduğu gibi burada da ekonomik eşitsizlik önemli bir faktör olarak öne çıkıyor. Aynı durumun beyaz Amerikalılara göre ekonomik olarak daha kötü durumdaki Hispanikler için geçerli olması salgının ırk ayrımından çok zengin-fakir ayrımı yaptığını işareti olarak dikkat çektiyor.