NEW YORK (TURKISH JOURNAL) – Selçuk Acar – ABD’nin 59. Başkanlık yarışında, Demokrat Parti Başkan adayı 78 yaşındaki Joe Biden’ın ülke tarihinde en yüksek oyu alarak 46. Başkan olarak seçilip, California Senatörü Kamala Harris’in de ülkenin ilk kadın Başkan Yardımcılığını garantilediği ABD basını tarafından da teyit edildi. Trump ve seçmenleri hariç herkesin kabul ettiği sonuçlara göre Amerikalılar, kendini dizginleyemeyip, hem yönetimini, hem de ülkeyi yıpratan, iç siyasette ülkeyi kutuplaştıran, dış siyasette de katılımcılığa ve çok taraflılığa (multileteralizm) karşı duran Başkan Donald Trump’a “kovuldunuz” dedi.
ABD’de AP ajansı başta olmak üzere Trump’ın en büyük destekçisi Fox News televizyon kanalı dahil bir çok büyük medya kuruluşu, açıklanan en soy oylarla Biden’in, başkanlık için gereki olan toplam 538 seçici kurul delege sayısının yarısının bir fazlası 270 delegeyi geçip, 290 sayısına ulaştığını teyit etti. Şu ana kadar 214 seçici delege sayısına ulaşabilen Trump’ın sayımın sonunda, toplam 238 delegeye ulaşması bekleniyor.
Rekor katılımın olduğu seçimlerde, oyların tamamına yakını sayılırken, şu ana kadar gelen sonuçlara göre Biden ülke genelinde yaklaşık 74 milyon 873 bin seçmenin oyunu aldı. Trump’a ise 70 milyon 602 bin seçmen oy verdi.
Biden, zaferi için yeterli delege sayısının olduğu, oy sayımın geciktirildiği Nevada’da önde bulunurken, önceki gün Demokratların en sevilen isimlerinden siyahi Amerikalı kadın siyasetçi Stacey Abrams’ın büyük çabalarıyla Georgia’da öne geçti. Daha sonra demokratların çoğunlukta olduğu Philadelphia ve Pittsburgh’dan gelen oy sayım sonuçlarıyla Biden, 20 delege oyu olan Pennsylvania’da da öne geçmesiyle zaferini garantilemişti.
Biden zaferiyle Trump’ı “bir dönem başkan” yaptı
Ülkede yaşanan sağlık ve ekonomik krizi çözeceğine, kutuplaştırılmış siyasette normalliği sağlayıp, ulusal birlik ruhunu geri getireceğinin sözünü veren Biden bu zaferiyle, Trump’ın ülkenin bir dönem başkanı olmasını sağlamış oldu.
Daha önce 44. Başkan Barack Obama ile birlikte 8 yıl Başkan Yardımcısı olarak Beyaz Saray’da göre yapan Biden, 47 yıllık siyahi hayatı boyunca kariyerinin ve ülkenin en üst makamına seçilirken, Santör Harris de ülkenin ilk kadın Başkan Yardımcısı olarak Beyaz Saray’da 4 yıl görev yapacak. Harris, Amerika’nın ilk kadın, ilk Siyahi ve ilk Güney Asyalı seçilmiş başkan yardımcısı ünvanıyla yeni bir siyasi gücü temsil edecek.
Demokrat Parti’de Hillary Clinton’un ilk kadın başkan adaylığı zaferinin ardından, Harris çıtayı daha da yükseltti. İlk siyahi asyalı kadın ve ilk kadın başkan yardımcılığı hakkını kazanan Harris belirli kesimin üst düzey pozisyonlara yükselmesini engelleyen görünmez bariyerin metaforu manasında kullanılan “cam tavanları” yıkmış durumda.
Sonuçta, Amerikan halkı, görev yaptığı yaklaşık 4 yıl içinde kendini dizginlemeyi başaramayan ve hem yönetimini, hem de ülkeyi yıpratan Trump’ı, demokratik yollarla dizginleyerek, “kovuldunuz” demiş oldu.
Şu an itibariyle, ABD’nin “seçilmiş başkanı” ilan edilen Biden, ülkenin John F. Kennedy’den sonra ikinci Katolik lideri olacak.
Biden, 20 Ocak’ta yapılacak yemin töreniyle, daha önce Başkan Yardımcısı olarak 8 yıl görev yaptığı Beyaz Saray’daki Başkanlık koltuğuna oturacak.
Harris cam tavanları yıktı
Demokrat Parti’de Hillary Clinton’un ilk kadın başkan adaylığı zaferinin ardından, Harris çıtayı daha da yükseltti. İlk siyahi Asyalı kadın ve ilk kadın başkan yardımcılığı hakkını kazanan Harris belirli kesimin üst düzey pozisyonlara yükselmesini engelleyen görünmez bariyerin metaforu manasında kullanılan “cam tavanları” yıkmış durumda.
Liderlik karizmasından çok, babası Kenyalı olan Obama da olduğu gibi, göçmen bir ailenin çocuğu olarak doğan ve kazandığında etnik kimliği ve hayat hikayesiyle toplulukları etkileyecek biri olarak seçilen Harris, Biden’la birlikte kazandığı demokrasi zaferiyle “Amerikan Rüyası”na güzel bir örnek oluşturdu.
“Multileteralizm” kazandı, Trump dünya siyasetinde de kutuplaştırıcıydı
Sadece iç siyasette değil, dış siyasette de kutuplaştırıcı bir lider olan Trump’ın aksine Biden döneminde, iklim değişimi ile mücadele başta olmak üzere uluslararası ilişkilerde diyalog ve çok taraflılık, yani “multilerelalizm” öne çıkarken, Birleşmiş Milletler (BM) ve bağlı kurumlarının misyonun daha da artması bekleniyor.
Trump, ABD başkanı olarak, 2015’te imzalanan Paris İklim Anlaşması’ndan, Dünya Sağlık Örgütü ve UNESCO gibi BM kuruluşlarına kadar sayısız uluslararası anlaşma ve düzenlemelere karşı sert ifadelerle saldırarak ABD’nin desteğini çekerken, multileralizm karşıtı bir tutum içindeydi.
Harris’ten kahkahalı video
İlk açıklamasını Twitter üzerinden yapan Harris, seçim zaferiyle ilgili Biden’la yaptığı ilk telefon görüşmesinin videosunu paylaşırken kahkahalarla, “Başardık, başardık Joe. Birleşik Devletler’in bir sonraki başkanı olacaksın,” dedi.
Biden enkaz devralıyor
Eski Başkan Obama da sosyal medya mesajında, Başkanlık yarışında ipi göğüsleyen Biden’ı tebrik ederken, bugüne kadarki başkanların hiçbirinin karşılaşmadığı bir dizi olağanüstü zorluklarla karşılaşacağını ifade etti.
Mesajında, “Bir sonraki başkanımızı kutlamaktan daha gururlu olamazdım, Joe Biden” diyen Obama şunları kaydetti:
“Joe, Başkan olmak için gerekenlere sahip olduğu için şanslıyız. Çünkü ocak ayında Beyaz Saray’a geldiğinde, şimdiye kadarki Başkanlardan hiçbirinin karşılaşmadığı bir dizi olağanüstü zorlukla baş başa kalacak: Şiddetli bir salgın, dengesiz ekonomi ve adalet sistemi, risk altında bir demokrasi ve tehlikede olan bir iklim.”
İlk işi COVID-19’la mücadele
Biden’ın göreve geldiğinde odaklanacağı konuların başında Covid-19’la mücadele ve ekonomi geliyor. Ardından Biden’ın iklim değişimi ve ırk ayrımcılığı gibi konulara odaklanması bekleniyor.
Kritik pozisyonlara kadınlar düşünülüyor
Başkan Yardımcısı olarak seçtiği siyahi ve Güney Asya kökenli ilk kadın Harris’le seçimi kazanan Biden’ın, Dışişleri Bakanlığına ABD’nine eski BM Daimi Temsilcisi ve 15 Temmuz darbe girişiminin olduğu dönemde Beyaz Saray eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Beyaz Saray eski Ulusal Güvenlik Danışmanı siyahi Amerikalı Susan Rice’ı getireceği belirtiliyor. Ancak Obama döneminde de bu göreve düşünülen Rice, başta Libya olmak üzere görevdeki icraatları nedeniyle Cumhuriyetçilerin sıcak bakmaması yüzünden Dışişleri Bakanlığından adını çekmişti.
ABD Savunma Bakanlığına da bir kadının adı öne çıkıyor. Biden’ın West-Exec’in CEO’su eski ABD Savunma Bakan Yardımcılarından Michele Flournoy’yu düşündüğü belirtiliyor.
Kutlayan ilk ülke lideri komşu Trudeau
Trump’la büyük sorunlar yaşayan liberal görüşlü Kanada Başbakanı Justin Trudeau, siyasi görüş olarak yakın gördüğü Biden’ı tebrik eden ilk ülke lideri olurken, soyal medyada paylaştığı mesajında, “Joe Biden ve Kamala Harris’i tebrik ediyorum. İki ülke olarak yakın ortak, dost ve müttefikiz. Dünya sahnesinde özel bir ilişkimiz var. Birlikte çalışmayı bekliyorum.” ifadelerini kullandı.
Biden’ın kazanmasından çok Trump’ın gidişini kutluyorlar
ABD sokaklarında halk, Biden’in kazanmasıyla Trump’ın Başkanlıktan ayrılmasını kutluyor. Başta başkent Washington DC, New York, Philadelphia, Atlanta, Los Angeles, San Francisco ve Chicago gibi Demokratların çoğunlukta olduğu kentlerde, çoşkulu seçim kutlamaları şimdiden başlamış durumda. Washington halk, Beyaz Saray yakınlarındaki sokaklara akın ederken, New York’ta da bir çok meydanda kutlamalar yapılıyor. Kutlamalarda son günlerde iTunes’da bir numaraya doğru hızla ilerleyen Trump’a küfreden şarkının sıkça çalındığı görüyor.
Coronavirüs gerçeğini kabul etmeyip, maskeyi siyasi malzeme yaptı
Başkan Trump ve Cumhuriyetçi Partili taraftarları, geçmiş dönemde Türkiye’de adı “Halk partisi” olarak anılmasına rağmen halkın en az yüzde 95’nin Müslüman olduğu ülkede türbanı siyasi sembol olarak görerek yaptığı büyük siyasi hatayı hatırlatırcasına, siyasi malzeme yaptı. Trump, ülkede maskeyi ilk takan olarak topluma örnek olması gerekirken, Beyaz Saray’da maskesiz toplantı ve törenler yaparken, pandemi gerçeğini göz ardı etti. Trump’ın maskeyi sadece çok tepki çekeceği durumlarda karşı eleştirileri azatlmak için ve toplumsal baskı yüzünden belli yerlerde taktığı görüldü.
Zaten ABD’deki seçimler, bir anlamada da Trump’ın ülkeyi açmak için yaklaşık çeyrek milyon Amerikalının hayatına mal olan coronavirüs gerçeğini kabul etmeden, bu konuda sürdürdüğü mücadelenin referandumu manası taşıyordu.
Trump beklenmedik başkan değildi
ABD gelenek ve görenekleriyle birlikte siyaset kritelerine göre de çok ters sıradışı siyasi tutum sergileyen iş adamı Trump’ın başkanlığı kazanması ve görevdeyken en yüksek oyla kaybeden başkan olması beklenmedik bir olay gibi görünse de, Trump bugün Trumpizme dönüşen bir haraketin lideri olarak görülüyor. Bu hareket, tıpkı Demokrat kanattaki Bernie Sanders gibi ve hatta seçim sürecinde değişimi dillendirmesinin etkisiyle Obama’nın Başkan seçilmesinde olduğu gibi, Washington’da seçilenlerin Demokrat veya Cumhuriyetçilerin, elitist yaklaşım ve yanlış politikalarının sonucunda umulan bir değişim beklentisinden doğdu. Ancak bugüne kadar ki tüm deneyimler ışığında bu harketin öncüsü ve üyelerinin argümanları ve yöntemlerine bakıldığında, büyük çelişkiler içinde olduklarını ve bir gelecek vaadetmediklerini görüyoruz.