BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (TURKISH JOURNAL) – Selçuk Acar – Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) üyeleri bugün 20 yıldan fazla bir süre sonra ilk defa İngiltere’nin Başbakan düzeyindeki başkanlık ettiği toplantıda bir araya gelirken, toplantıda iklim değişikliğinin “insanların şimdiye kadar karşılaştığı en büyük güvenlik tehdidi” olduğu vurgulandı.
İngiltere Başbakanı Boris Johnson, daha önce en son eski Başbakan John Major’ın İngiltere adına 1997 yılında Başbakan düzeyinde başkanlık ettiği BM Güvenlik Konseyi’nin salı günkü “İklim ve Güvenlik” konulu toplantısını yönetti.
Başbakan Johnson, internet üzerinden video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen toplantıda yaptığı konuşmasında, “İklim şaşırtıcı, karmaşık bir olay değil: insanlar bu krizle nasıl başa çıkacaklarını biliyor. Net 0’a ulaşmamız gerekiyor. Benim mesajım: eğer şimdi harekete geçmezsek, ne zaman yapacağız?” ifadelerini kullandı.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in de katılarak bir konuşma yaptığı toplantıda Genel Sekreter kadınların iklim acil durumunun en büyük yükünü taşıdığını belirtti.
Konuşmasında, “iklim risklerine karşı savunmasızlık da gelir eşitsizliği ile ilişkilidir. Başka bir deyişle, en yoksullar en çok acı çekiyor.” diyen Guterres, savaş ve çatışmaların yaşandığı 10 ülkeden 8’inin iklim değişikliğine büyük oranda maruz kaldığını söyledi. Guterres, Batı Afrika ve Sahel bölgesinde 50 milyondan fazla kişinin hayvancılık yaptığını belirtirken, otlak alanlarındaki değişikliklerin çoban ve çiftçiler arasında artan bir şekilde şiddete neden olduğunu vurguladı.
Genel Sekreter Guterres ayrıca ülkeleri, şirketleri, şehirleri ve finans kurumlarını küresel emisyonları azaltmak için iddialı taahhütlerde bulunmaya çağırdı.
İngiliz doğa bilimci David Attenborough
İngiliz doğa bilimci David Attenborough da toplantıda bir konuşma yaptı.
Konuşmasında, iklim değişikliğinin “modern insanların karşılaştığı en büyük güvenlik tehdidi” olduğu uyarısında bulunan Attenborough, Konsey üyelerine “Bunun hepinize yüklediği sorumluluğu kıskanmıyorum.” ifadesini kullandı.
94 yaşındaki doğa bilimci Attenborough uyarı niteliğindeki konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Yolumuza aynı şekilde devam edersek, güvenliğimizi sağlayan her şeyin çöküşüyle karşı karşıya kalacağız: gıda üretimi, tatlı suya erişim, yaşanabilir ortam sıcaklığı ve okyanus besin zincirleri… Ve eğer doğal dünya artık ihtiyaçlarımızın en temelini karşılayamazsa, o zaman uygarlığın geri kalanının çoğu hızla çökecek”
Kerry: Biden’in iklim yaklaşımı, geleceğin herhangi bir demagogu tarafından geri döndürülemeyecek
Toplantıda ABD’yi temsil eden Beyaz Saray İklim Elçisi John Kerryde ise hitabında, eski Başkan Donald Trump’ın iklim anlaşmasından çekilmesini kastederek, ABD’nin “affedilemez eksikliği” sırasında iklim konusunda liderlik ettiği için Avrupa’ya teşekkür etti.
Konuşmasında Başkan Biden’in 2050 veya daha erken bir tarihe kadar net sıfır emisyona ulaşmak için ülkeyi geri dönüşü olmayan bir yola sokmak için bütün devleti kapsayan bir yaklaşım izlediğini belirten Kerry bundan sonra bu yaklaşımın herhangi bir başkan tarafından, geleceğin herhangi bir demagogu tarafından geri döndürülemeyeceğini söyledi.
Çin ve Rusya’dan farklı yaklaşım
Bu arada toplantıda konuşan Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia ise “İklim değişikliği ve çevresel sorunların çatışmayı şiddetlendirebileceğine katılıyoruz. Ama gerçekten bu çatışmaların temel nedeni onlar mı? Bu konuda ciddi şüpheler var” ifadelerini kullanırken, ABD gibi bir iklim elçisi atayan Çin’i temsil eden Xie Zhenhua ise iklim değişikliğini bir kalkınma sorunu olduğunu ve “Sürdürülebilir kalkınma, tüm sorunları çözmek ve çatışmaların temel nedenlerini ortadan kaldırmak için ana anahtar” olduğunu söyledi.
Glasgow’daki COP26 Zirvesi
2015’de üzerinde uzlaşı sağlanan Paris İklim Anlaşması, iklim değişikliğinin en yıkıcı etkilerinden kaçınmak için sıcaklık artışını 2 santigrat derecenin çok altına ve mümkün olduğu kadar 1,5 dereceye kadar sınırlamayı hedefliyor. Dünyada havayı kirleten sera gazı salınımında Çin ilk sırada yer alırken, bu ülkeyi ABD izliyor.
Bu arada, Birleşik Krallık’ta Kasım 2012’de düzenlenecek BM İklim Değişimi Konferansı (COP26) dünyanın çevre sorunlarının üstesinden gelebilmesi için ‘son şansı’ ve hatta ‘köprüden önceki son çıkış’ olarak niteleniyor.
Birleşik Krallık sınırları içindeki İskoçya’nın, Glasgow kentinde 1-12 Kasım tarihleri arasındaki COP26 zirvesine onlarca dünya liderinin katılması bekleniyor.