BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (TURKISH JOURNAL) – Bir toplum gönüllüsü aktivist, Türk Kadınlar Konseyi Derneği Adana Şube Başkanı ve Akdeniz Bölge Başkanı Avukat Meryem Türktekin “toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle sosyal, siyasal ve iktisadi alanda henüz fiili eşitlik sağlanamadığı için yasalara uygun toplumsal zihniyet dönüşümünün sağlanması gerekmektedir.” dedi.
Aktivist Meryem Türktekin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Turkish Journal’a açıklamalarda bulundu.
Türktekin Türkiye’deki mevcut durumla ilgili açıklamasında şunları kaydetti:
“Türkiye’de, yasalar karşısında kadın ve erkek eşittir. Ancak, sosyal, siyasal ve iktisadi alanda henüz fiili eşitlik sağlanamamıştır. Bunun için yasalara uygun toplumsal zihniyet dönüşümünün sağlanması gerekmektedir.”
Açıklamasında, CEDAW sözleşmesi gereğince, 2010 yılında Anayasanın 10. Maddesine, kadın-erkek eşitliğini sağlamak için kadınlara pozitif ayrımcılık yapılabileceği ilkesinin getirildiğini belirten Türktekin, bu hükme dayanılarak, tedbirler alınması ve düzenlemeler yapılması gerektiğini bildirdi.
Türktekin, kadına yönelik şiddetle ilgili, ceza kanununa özel bir hüküm konulması çağrısında bulunurken, “şiddet vakalarında, takdiri indirim hükümleri ve haksız tahrik indirimi hükümlerinin uygulanmaması gerektiğini söyledi.
Ceza infaz yasasındaki indirimlerin de, uygulanmaması yönünde düzenlemeler getirilmesi gerektiğini belirten Türktekin ve ısrarlı takip için, ceza yasasında suç tanımı yapılması gerektiğini ifade etti.
Meryem Türktekin Türkiye’de yapılması geeklenleri şu şekilde özetledi:
“Eğitim yoluyla ve farkındalık çalışmalarıyla toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması; kadın ve erkek rollerine atfedilen değerin eşitlenmesi, kadınların toplumsal yaşamın her alanında var olabilmesi ve karar mercilerinde yer alabilmesi için fırsatlar tanınması gerekmektedir.”
Kadın haklarının ve özgürlüklerinin gelişmesi için, tanınmış yazarlar, iş dünyası ve ünlüler; kadınların eğitimine ve toplumun eşitlik bilincine katkı sunabileceğini belirten Türktekin, farkındalık çalışmalarıyla büyük kitlelere ulaşabileceğini ve toluma rol model teşkil edebileceğini ifade etti.
Türktekin önerilerine şöyle devam etti:
“Kadınların toplumda görünür olmasını, istihdam imkanlarının artırılmasını sağlayıcı çalışmalar yapabilir; ayrıca, kreşler ve yaşlı bakım merkezlerinin azlığı nedeniyle istihdamdan uzaklaşmak zorunda kalan kadınlar için, bu sorunları çözebilecek gayretler sarf edebilirler.”
BM 4. Dünya Kadın Konferansına Türkiye adına ülkenin ilk kadın bakanı Dr. İmren Aykut katılmış bu konferans ve daha önceki bu iki konferansta alınan kararlara istinaden dönüşünde, bugün ki Aile Bakanlığının temelini oluşturan ‘Kadının Statüsü Genel Müdürlüğünü’ kurmuştu.
