WASHINGTON DC (TURKISH JOURNAL) – Selçuk Acar- 23 Nisan’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı arayan ABD Başkanı Joe Biden, Ermeni diasporasının sözde Ermeni soykırımını anma günü olarak andığı bugün yaptığı yazılı açıklamada, göreve gelmeden önce söz verdiği üzere, 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanıdığını bildirdi.
Daha önce eski ABD Başkanı Ronald Reagan’ın Osmanlı döneminde 1. Dünya Savaşı sırasında yaşanan 1915 olaylarını soykırım olarak anmasından sonra, Başkan Biden da olayları soykırım olarak nitelerken, ilk defa bir ABD Başkanı 24 Nisan’da yaptığı yazılı açıklamada 106 yıl önceki talihsiz olayları “soykırım” olarak tanıdı.
Biden açıklamasında, Türkiye’ye yönelik kışkırtıcı ve tarihi gerçekleri değiştiren ifadeler kullanırken, Avrupa’nın sınırlarını kapattığı, milyonlarca savaş mağdurunu göçmene kapılarını açan onları ağırlayan Türkiye’yi “suçlamak için, bir daha tekrarlanması için” ifadesine yer verdiği dikkat çekti.
Biden açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Her yıl bu günde, Osmanlı dönemi Ermeni soykırımında ölenlerin hayatlarını hatırlıyor ve böyle bir zulmün bir daha meydana gelmemesi için yeniden taahhütte bulunuyoruz.”
Biden’ın açıklamasında dikkat çeken bir konu da çok yakın olduğu Helenistik hayalleri yoğun ABD’deki Rum lobisini tatmin eden İstanbul’u “Konstantinepolis” olarak anması oldu.
Açıklamasında “24 Nisan 1915’ten itibaren Konstantinopolis’teki Ermeni aydınları ve cemaat liderlerinin Osmanlı yetkilileri tarafından tutuklanmasıyla bir buçuk milyon Ermeni sınır dışı edildi, katledildi veya bir imha kampanyasıyla ölüme yürüdü.” değerlendirmesinde bulunan Biden’ın bu ifadeleri, siyasi hayatında kendisine en yakın olan ve önceki aylarda vefat eden, uzun siyasi hayatını ABD Kongresi’nde Helenizmin savunucusu olarak geçiren yakın arkadaşı ve Maryland’den memleketlisi Senatör Paul Sarbanes’den ve yakın arkadaşı Rum din adamlarından ne kadar etkilendiğinin işareti olarak yorunmlanıyor.
Başkan Biden 24 Nisan açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“-Meds Yeghern’in (Büyük Felaket) kurbanlarını onurlandırıyoruz, böylece olanların dehşeti asla tarihe karışmaz. Nefretin tüm biçimlerindeki yıpratıcı etkisine karşı daima tetikte kalmamız için hatırlıyoruz.
-Hayatta kalanların çoğu, Amerika Birleşik Devletleri de dahil olmak üzere dünya çapında yeni evler ve yeni hayatlar bulmaya zorlandı. Ermeni halkı güç ve dirençle hayatta kaldı ve cemaatini yeniden inşa etti.
-On yıllar boyunca Ermeni göçmenler ABD’yi sayısız şekilde zenginleştirdiler, ancak atalarının çoğunu kıyılarımıza getiren trajik tarihi asla unutmadılar. Hikayelerini onurlandırıyoruz. O acıyı görüyoruz. Tarihi onaylıyoruz. Bunu suçlamak için değil, olanların asla tekrarlanmamasını sağlamak için yapıyoruz.
-Bugün, kaybedilenlerin yasını tutarken, gözlerimizi geleceğe, çocuklarımız için inşa etmek istediğimiz dünyaya doğru da çevirelim. Bağnazlığın ve hoşgörüsüzlüğün günlük kötülüklerinden etkilenmeyen, insan haklarına saygı duyulan, tüm insanların onurlu ve güvenli bir şekilde hayatlarını sürdürebildiği bir dünya.”
Gelecekteki zulümlerin dünyanın herhangi bir yerinde oluşmasını önlemek için ortak kararlılığımızı yenileyelim ve tüm dünya insanları için şifa ve uzlaşma peşinde koşalım. Amerikan halkı, 106 yıl önce bugün başlayan soykırımda ölen tüm Ermenileri onurlandırıyor.
Siyaset tarihi gerçekleri nasıl değiştirebilir?
Biden’ın bir siyasetçi olarak tarihi gerçeklerle ilgili uzmanlardan değil de seçim kampanyalarında etkide bulunacak kadar ekonomik güce sahip grup ve lobilerin talepleri doğrultusunda açıklama yapması, ABD’de seçim kampanyalarının finansman sistemi sorunun ne kadar önemli olduğunun bir işareti olarak değerlendiriliyor.
BM 1915’i yargılamadı
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, 23 Nisan’daki günlük basın brifinginde kendisine yöneltilen “BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in 1915 olaylarını soykırım olarak tanıyıp tanımaması”yla ilgili bir soru üzerine yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı:
“BM’nin kuruluşundan önce yaşanan olaylar için genel bir kural olarak yorum yapmıyoruz. Farklı olaylar ve durumlar için de söylediğimiz gibi BM’ye göre soykırım tanımı uygun bir yargı organınca yapılmalı.”
Türk Dışişleri Bakanlığı: “ABD’nin tarihi gerçekleri çarpıtan açıklaması, Türk halkının vicdanında da asla kabul görmeyecek”
Türk Dışişleri Bakanlığı, ABD Başkanı Biden’ın 1915 olaylarına yönelik açıklamasını lanetleyen bir açıklamayla Beyaz Saray’a cevap verdi. Bakanlık, “1915 olaylarının niteliğinin politikacıların konjonktürel siyasi saiklerine veya iç siyaset mülahazalarına göre değişmeyeceği” ve böyle bir tutumun, “tarihin yalnızca hoyratça tahrif edilmesine hizmet edeceği” vurgusunda bulundu.
Açıklamada şu değerlendirmelere yer verildi:
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 1915 olaylarının tartışmalı niteliğini açıkça ifade etmiştir. Öte yandan, Türkiye’nin o döneme dair bilimsel gerçekler ışığında adil bir hafızanın oluşturulmasına yönelik olarak 2005 yılında yaptığı Ortak Tarih Komisyonu kurulması önerisi de, Ermeni tarafı buna hiç yanaşmamış olsa da, bugün halen geçerliliğini korumaktadır. Bu itibarla, tarihi konularda hüküm vermeye ne hukuken ne ahlaken yetkisi bulunan ABD Başkanı’nın yaptığı açıklamanın hiçbir değeri bulunmamaktadır.”
Bakanlık açıklamasında şunları kaydetti:
“ABD’nin tarihi gerçekleri çarpıtan bu açıklaması, Türk halkının vicdanında da asla kabul görmeyecek, karşılıklı güven ve dostluğumuzu sarsan, sarılması zor derin bir yara açacaktır. ABD Başkanı’nı bazı siyasi çevreleri tatmin etmek dışında başka hiçbir amaca hizmet etmeyen bu vahim hatasını düzeltmeye; tarihten düşmanlık çıkarmaya çalışan bu çevrelerin gündemine hizmet etmek yerine, başta Türk ve Ermeni halkları arasında olmak üzere, bölgede barış içinde bir arada yaşama pratiğinin tesis edilmesine yönelik çabaları desteklemeye davet ediyoruz.”