2.6 C
New York kenti
Perşembe, Aralık 12, 2024

BM Güvenlik Konseyi reform çağrıları ne kadar gerçekçi?

Mutlaka Oku

ABD Başkanı Joseph R. Biden, 21 Eylül’de 2022 Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda konuşmada, ABD’nin BM Güvenlik Konseyi’ndeki (BMGK) daimi ve daimi olmayan temsilcilerinin sayısını artırmaya yönelik bir teklifte bulunmuştu. Başkan Biden, özellikle Afrika, Latin Amerika ve Karayipler’den ülkelerin bu önerilen sisteme dahil olmasının öneminin altını çizmişti. Aynı şekilde Almanya ve Japonya’ya BM Güvenlik Konseyinde görmek istediği uzun zamandır biliniyor.

BM Güvenlik Konseyi’nin yapısı mevcut dünya düzenini yansıtmadığı gibi daimi üyelerin veto yetkisini aşırı kullanımının yol açtığı krizler ile BM Güvenlik Konseyi’nin uluslararası barış ve güvenliği koruma temel hedefini engellemektedir. Bilhassa Rusya ve Çin’in birçok konuda gelen tasarıları veto ettiğini varsayarsak,son yaşanan Ukrayna savaşında Rusya’nın vetoları,Cinin çekimser kalması ile hiçbir gerekli adımın atılamadığını görüyoruz.

BM Güvenlik Konseyi reformu, dünyanın dört bir yanından ve özellikle bu BM bünyesinde yeterince temsil edilmeyen gelişmekte olan ülkelerden gelen uzun süredir devam eden bir talebi olduğu bilinmektedir. Bu bağlamda, Başkan Biden’in konuşması, daha küçük ve yükselen güçler arasında reform çabalarına öncülük etmek için somut adımlar atacağına dair bazı beklentiler yaratabilir. Biden’in konuşması ikna edici olmasa bile, özellikle Rusya ve Ukrayna’daki savaşıyla ilgili olarak, ABD politikası için daha küçük ve yükselen güçlerden destek toplama girişimleriyle tutarlıdır. Savaşın başlangıcından bu yana, birkaç gelişmekte olan ülke BMGK’nın genişletilmesi çağrılarını yinelerken, Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskyy BMGK’ya Rusya’yı vücuttan atması ya da “[kendini] tamamen dağıtması” çağrısında bulunduğunu hatırlatmakta var.Bilhassa ABD’de Rusya’nın BM organlarından dışlanması ve krize yol açabilecek adımların bu şekilde engelleneceğini hesaplamaktadır.

1945’te Genel Kurul tarafından kabul edilen BM Şartı, daimi konsey üyeliğini değiştirmek için açık bir yöntem sunulmamaktadır. 108. maddeye göre, tüzükte yapılacak tüm değişiklikler, Güvenlik Konseyi’nin tüm daimi üyeleri (ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin) dahil olmak üzere Genel Kurul’un üçte ikisi tarafından onaylanmalıdır. Bu nedenle, Rusya’nın önü konseyden çıkarmak için oyu gerekecektir.

Aslında, Rusya’dan daimi üye olarak bahsetmiyor, aksine Sovyetler Birliği’nden bahsediyor. 1991’in sonunda çöktüğünde, zamanın Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin, BM Genel Sekreteri Javier Pérez de Cuéllar’a, Sovyetler Birliği’nin halefi olarak Rusya’nın BM koltuğunu devraldığını bildiren bir mektup yazdı. O dönemde herhangi bir itiraz yapılmadı, Genel Kurul veya Güvenlik Konseyi tarafından herhangi bir karar alınmadı ve tüzükte herhangi bir değişiklik yapılmadı. Bayraklar ve isim levhaları değiştirilmiş olmasına rağmen Rusya Federasyonu yeni kimlik bilgileri sunmadı.

Diğer Ülkelerin Söylemleri:

Türkiye “Dünya Beşten Büyüktür” kampanyası ile uzun zamandır BM yapısının değiştirilmesini istiyordu.Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM Güvenlik Konseyi yapısındaki değişiklik önerisinin Başkan Biden önerisinden farklı olduğunu belirtmekte fayda var.

Cumhurbaşkanı Erdoğan New Yorkta şu açıklamayı yapmıştı: “Ama tabii ben aynı noktada değilim. Ben diyorum ki ‘daimî ve geçici’ olmamalı, tek tip olmalı. Ve tamamen dönüşümlü üyelik sistemini getirmek lazım. Bu dönüşümlü üyelik sistemiyle burada şu anda 193 üye mi var; bu 193 üyeyi dönüşümlü hale getirmek lazım; 20 işe 20 ama bu dönüşümlü olmalı. İki yılda bir bunlar dönüşüme tabi olmalı ve bu dönüşüme tabi olmak suretiyle 10-10 şeklinde bu dönüşüm devam eder ve herkes burada adeta birer daimî üye olarak bir sene veya iki sene kalır. Çünkü el kaldır, el indir; bu devri artık kapatması lazım BM’nin. Tam aksine buranın, Güvenlik Konseyi’nin üyeleri burada hakikaten ciddi manada etki sahibi olmalı. Bakın şu anda Japonya ‘ben niye yokum’ diyor. Almanya ‘ben niye yokum’ diyor. Aynı şekilde biz de Türkiye olarak ‘ben niye yokum’ diyoruz. Öyleyse bunu hemen aşmamız lazım ve burada 20 daimi üyenin 10’arlı şekilde değişimi olabilir ve 10’arlı şekilde olan değişimle birlikte de artık bu 193 ülkenin tamamının buradan nasibini alması lazım. Böylece hepsi de ‘benim de burada yetkim var ve ben bu yetkimi kullanıyorum, kullandım’ der. Bunun önünü açmak lazım. Ben buraya da geleceklerine inanıyorum. Biden’in bugünkü açıklaması aslında bunun bir yol haritası olmuştur ve bu yol haritası öyle kolay kolay olmadı. Şimdi ‘Dünya 5’ten büyüktür’ derken veya ‘Daha adil bir dünya mümkün’ derken, işte buralardan buraya geldik. Ve ben bunu da başaracağımıza inanıyorum.”

Eylül 2021’de Almanya Başbakanı, BM reforme edilmesi çağrısında bulunurken, Hindistan Başbakanı Modi de Uluslararası toplumun, kuruluşundan 75 yıl sonra BM’nin hala geçerli olup olmadığını sorması gerektiğini söylemişti.

Başta ABD olmak üzere, BM Güvenlik Konseyinin reforme edilme çabalarının ve süreci ilerleyen aylarda göreceğiz ancak çok uzun soluklu ve gerçekleşmesi zor bir yol olduğunu da hatırlatmakta fayda var.

Yazar

- Advertisement -

Daha Fazla

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Advertisement -

Son Eklenenler