BİRLEŞMİŞ MİLLETLER- Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Myanmar Özel Temsilcisi Noeleen Heyzer Myanmar krizi üçüncü yılına girerken, acilen insani yardım, seçimler ve sivil koruma konusunda uluslararası birlik çağrısında bulundu.
Myanmar Özel Temsilcisi Noeleen Heyzer acil çağrısında, ayrım gözetmeksizin ve mevcut tüm kanallar aracılığıyla insani yardıma, ordunun seçim planlarına ilişkin ortak bir tutuma ve hem Myanmar’daki insanlar hem de mülteciler dahil olmak üzere sivillerin korunmasına odaklandı.
Myanmar Özel Temsilciliğinden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Son iki yılda ordunun Myanmar’ın demokratik geçiş sürecini kesintiye uğratması ülkeye ve insanlara büyük zarar verdi ve büyük bölgesel sonuçları olan ciddi insani, insan hakları ve sosyo-ekonomik sonuçları kapsayan çok boyutlu bir krize yol açtı. Geçen yılın sonu itibariyle, askeri darbeden bu yana 15,2 milyon insan gıda güvencesinden yoksundu, 1,5 milyondan fazla ülke içinde yerinden edilmişti ve tahminen 34.000 sivil yapı yıkılmıştı. Mülteci kamplarındaki ve ülkede kalan Rohingya halkı ve diğer marjinal topluluklar, tehlikeli deniz yolculuklarına çıkmak zorunda kalan insanlar için en ölümcül yıllardan biri olan 2022 ile birlikte yüksek risk altındadır.”
Birleşmiş Milletler’in Myanmar halkıyla dayanışmasını ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin son yaptığı açıklamada vurguladığı “tüm toplulukların korunması gerektiğini tekrarlayan Özel Temsilci Heyzer, Genel Sekreterin, “Kapsayıcı siyasi diyalog ve vatandaşların siyasi haklarını korku veya gözdağı olmaksızın serbestçe kullanmalarına izin veren koşulların yokluğunda şiddeti ve istikrarsızlığı daha da kötüleştirme tehdidi oluşturan ordunun beyan ettiği seçim düzenleme niyetiyle ilgili endişelerinin” altını çizdi.
Acilen uluslararası toplum arasında üç temel alanda daha fazla birlik ve bağlılık çağrısında bulunan Özel Temsilci Heyzer şu ifadeleri kullandı:
“İlk olarak, uluslararası toplum ve özellikle bağışçılar ve Myanmar’ın komşuları, yerel insani yardım ağları da dahil olmak üzere insani aktörlerle bir araya gelerek acilen ihtiyaç duyulan yardımı ayrım gözetmeksizin ve mevcut tüm kanallar aracılığıyla ihtiyaç sahiplerine ulaştırmalıdır. Daha esnek bankacılık ve raporlama kuralları ile birlikte sınır ötesi yardım seviyelerini artırma taahhüdü, en çok ihtiyaç duyan insanlara insani yardım yapılmasını kolaylaştıracaktır.
İkincisi, uluslararası toplum, daha fazla şiddeti körükleyecek, çatışmayı uzatacak ve demokrasi ile istikrara dönüşü zorlaştıracak olası ordu seçimleri konusunda daha güçlü bir birleşik pozisyon oluşturmalıdır.
Üçüncüsü, uluslararası toplum Myanmar içindeki sivillerin yanı sıra daha geniş bölgedeki Myanmarlı mülteciler için korumayı artıracak önlemler uygulamalıdır. Bu tür önlemler, ASEAN’ın Beş Noktalı Mutabakatının ve Myanmar’daki şiddeti durdurma taahhüdünün bir parçası olarak yerinde bir izleme mekanizmasını ve mültecilerin ve zorla yerinden edilmiş kişilerin korunmasına yönelik bölgesel çerçeveleri içerebilir.”
Açıklamasında, “Kendi vatandaşlarına zarar verenlerin herhangi bir barışçıl ve demokratik geçiş başlatması tasavvur edilemez” diyen Özel Temsilci Heyzer, “Havadan bombalamalar ve sivil altyapının yakılması ve ordunun siyasi liderler, sivil toplum aktörleri ve gazetecilere yönelik devam eden tutuklamaları da dahil olmak üzere şiddet durmalıdır.” ifadesini kullandı.
Özel Temsilci Heyzer, kadınlar ve gençler, etnik, siyasi ve topluluk liderleri ve mülteci temsilcileriyle devam eden istişarelerinin rehberliğinde şu dört alana odaklandı: “Kapsayıcı bir İnsani Yardım Forumu; Arakanlı mülteciler ve ev sahibi topluluklar için eğitime erişimin artırılması; mültecilerin ve zorla yerinden edilmiş kişilerin korunmasına yönelik bölgesel çerçeveler; ve Myanmar’da Kadın, Barış ve Güvenlik gündemini ilerletmek.”