Diyarbakır Valisi Toprak, BDP’nin izinsiz Diyarbakır mitingine ilişkin olaylara karıştıkları belirlenen 87 kişinin gözaltına alındığını söyledi.
Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam ile valilikte basın toplantısı düzenleyen Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, 14 Temmuz’da, kentin değişik yerlerinden, 200-300 kişilik gruplar halinde İstasyon Meydanı’na doğru yürüyüşe geçildiğini belirterek, taşlarla ve el yapımı patlayıcılarla güvenlik güçlerine, kamu binalarına karşı yapılması düşünülenlerin önlendiğini söyledi. Toprak, güvenlik güçlerinin megafonlarla, mitingin izinsiz olduğu, grupların içerisinde yanlış noktalarda hareket edeceklerin bulunduğunu ve olayların sona erdirilmesi gerektiğini bildirmesine rağmen, bazı işyerlerinin zarar gördüğünü ve araçların yakıldığını ifade etti.
Olaylarda, 23’ü polis memuru 79 kişinin yaralandığına işaret eden Toprak, aralarında bir milletvekilinin de olduğu 3 kişi hariç, diğer yaralıların ayakta tedavi edildiğini dile getirdi. Milletvekilinin de kendi talebi üzerine Sağlık Bakanlığı’nın sağladığı ambulans uçakla İstanbul’a sevk edildiğini belirten Toprak, olaylara karıştıkları belirlenen 12’si 18 yaş altında 87 kişinin gözaltına alındığını söyledi.
Diyarbakır mitinginin emri Kandil’den
Diyarbakır Valiliği yeni bir açıklama yaparak, 14 Temmuz’da neden ısrar edildiğini ve izin verilmemesinin gerekçelerini sıraladı. Valilik, miting emrinin Kandil’den 23 Haziran’da PKK tarafından verildiğini ve 14 Temmuz’da silahlı serhıldanın (başkaldırı) başlatılmak istendiğini belirtti.
Açıklamada 13 askerin şehit edildiği Silvan saldırısının ve demokratik özerkliğin ilan edilmesinin yıldönümü olduğu üzerinde duruldu. Ancak BDP kanadı ve Diyarbakır’daki STK’lar, 14 Temmuz tarihinde ısrarcı olmadıklarını, valiliğin kendileriyle ısrarla görüşmediğini ve yasaklama zihniyetinin nahoş olayların yaşanmasına neden olduğunu ileri sürdü. Terör uzmanları ise BDP’nin PKK’nın talimatı ile mitingde ısrar ettiğini ve olumlu ortamdan örgütün rahatsız olduğunu kaydetti.
TARİH KONUSUNDA DİRETMEDİK
Diyarbakır’daki olaylı mitingin harareti bitti ancak tartışmalar devam ediyor. BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Sümerpark’ta başlatılan oturma eylemi sonrası bazı STK’lar ile birlikte açıklama yaptı. Demirtaş, “Devletin copundan, gazından, panzerinden başka bir şey yoktu. Elinde coptan, panzerden başka bir şeyi olmayan devlet, meşruiyetini yitirmiştir” dedi. BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık yer veya tarih konusunda herhangi bir dayatmaları olmadığını savundu. “Ama orada uzlaşı kültürü yoktu” diyen Sakık, “Alternatif sunulsa olumlu yaklaşırdık. İzin vermek istemedikleri için tarihi bahane ettiler. Erdoğan, Kılıçdaroğlu, Bahçeli bir yerde miting yapacağı zaman izin mi alıyor? Söz konusu biz olduğumuzda bunlar gündeme geliyor. Orada saldırılara, gaz bombalarına maruz kaldık. Gençlerimiz de taşla cevap verdi ama bu kadar zorlamaya karşı başka yapabilecekleri bir şey yoktu. Düşmana nasıl davranılırsa bize öyle davrandılar” diye konuştu.
BİZ PAZARLIK YAPMAYIZ
BDP Grup Başkan Vekili Hasip Kaplan da Diyarbakır Valisi’nin 1 yıldır bu tür etkinlerinin hepsine yasaklayıcı bir tutumla yaklaştığını ileri sürdü. Valiliğin siyasi partilerin muhatabı olmadığını ve parti faaliyetlerinin ne zaman yapılacağına karar veremeyeceğini söyleyen Kaplan, “Bu hükümetin sorumluluğundadır. Konuşması gereken de hükümetin bakanıdır. Bize farklı bir günde yapılmasına dair hiçbir öneri yapılmadı. Biz pazarlık yapmayız. Ama başkanımız iyi niyetle gelecek farklı bir günde yapılması teklifini değerlendirecekti. Ancak ne öncesinde ne de sonrasında bize bu yönde bir teklif gelmedi” diye konuştu.
YASAKLAMAK TEHLİKE DOĞURUR
İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Raci Bilici Diyarbakır’daki STK’lar ile birlikte Vali ile görüşmek istediklerini ancak kendilerine randevu verilmediğini öne sürdü. Mitingin meşru, haklı ve demokratik bir yöntem olduğunu belirten Bilici, “2009’dan bu yana son derece yasakçı, müdahaleci bir konsept var. Bugüne kadar 1024 olaya müdahale edildi. Bölge genelinde 166 izin istendi ama verilmedi, yüzde 66’sına izin çıkmadı. Fakat, yasaklı olmayan hiçbir mitingde olay çıkmadı. 2011 Nevruz’u yasaklı değildi, Diyarbakır’da kimsenin burnu kanamadı. 2012’de yasakladılar ve istenmeyen tasvip etmediğimiz çok kötü olaylar oldu. Önceki gün bu ülkenin demokrasisine kara leke düştü. Bu tarz şeyler yasaklanırsa insanlar başka şekilde taleplerini dile getirmek isterler bu da tehlikeli ve istemediğimiz bir yöntemdir” ifadelerini kullandı.
PKK RAHATSIZ OLDU
Terör Uzmanı Emekli Albay Mithat Işık ise Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana’nın ve CHP Başkanı’nın Başbakan’la görüşmesi ile terörün çözümü adına olumlu adımlar atıldığına işaret etti. Halkın da buna büyük destek verdiğini söyleyen Işık, “Bu olumlu gelişmeler terör örgütünü rahatsız etti. BDP de terör örgütünün talimatları ile hareket ettiği için rahatsız oldu. BDP, ısrarla 14 Temmuzda miting yapmak istedi. BDP, 14 Temmuz’da ısrar etmeyip farklı bir tarihte bir miting teklifi sunsaydı Valilik bunu değerlendirebilirdi” ifadelerini kullandı.
ÖRGÜTÜN İRADESİ ORTADA
Terör Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Özcan da 14 Temmuz’da miting yapılmasının BDP’den çok PKK’nın ısrarı olduğunu söyledi. BDP’nin kendi iradesini ortaya koymadığı için örgütün iradesini ortaya koyduğunu belirten Özcan, KCK ve PKK’nın Nevruz’da yapamadıkları eylemleri yapmak ve sivil insanların öldürülmesi için bir bildirge hazırladıklarını belirterek, “Emniyet bu bilgiyi aldığı için provokasyonu önlemişti. Devletin mitinge izin vermemesinin sebebi elde ettiği bilgiler. Sonuçta bu siyasi bir partidir. BDP kendi iradesine göre bu mitingi yapmıyor olabilir. Ama siyasi partiler kanununa göre farklı bir tarih verilirdi” diye konuştu.
(BUGÜN-AA)