8 Mart 2012 Perşembe
Selçuk ACAR, NEW YORK
(TURKISH JOURNAL)
27 Mayıs Darbesi’nin ardından 60’lı yılların sonlarında New York’a gelen emekli deniz albayı beyin cerrahı ve Türklerin ‘İyilik meleği Doktor Zeki Amca’sı, hayata veda ettiğini öğrendik.
Amerika’daki Türklerden, onu tanıyan herkesin güven abidesi olarak gördüğü ve telefon defterlerinde adı en fazla giren isim ünlü Türk beyin cerrahı Dr. Zeki Uygur, hakkın rahmetine kavuştu.
Aynı zamanda ünlü tiyatrocu Nejat Uygur’un kardeşi olan ve New York’taki Türklerin ”baba- amca” diye hitap ettikleri, hastalandıklarında ilk arayıp, muayanehanesine kendilerini attıkları ”Doktor Zeki Uygur”, sevenlerini öksüz bıraktı.
Bir kaç gün önce, BM’deki bir toplantıya yetişmek için koştururken, her gün uğradığı Ali Baba restoranın dışardaki masalarından birinde tek başına düşünceli şekilde oturduğu sırada, dikkatini çekip, elimi kaldırarak ”Merhaba Zeki amca görüşürüz” derken, nerden bilebilirdim, bunun seni son kez görmem olacağını? Bilseydim her zaman olduğu gibi yanına gelip elini öpmez miydim, Sevgili Zeki Amcacım? Göşürürüz sözlerimin bir ”dünya” farkedeceğini nerden bilebilirdim? Senin yaptığın, bizden önce gitmekti o ebedi dünyaya!…
Bir zamanlar ABD’nin en ünlü beyin cerrahlarından biri olan Dr. Zeki Uygur’un doyumsuz hayat hikayelerinden, okuduğu şiirlerden, anlattığı fıkralardan mahrum kalan kaç Türk var şu küçücük New York’ta bilemiyorum, ancak iyi bilip öğrediğim bir gerçek var ki; Zeki Amca, girdiği çatışmada başına isabet eden kurşunlar nedeniyle ağır yaralanan New York’un ünlü narkotik dedektifi Serpico’nun hayatını kurtararak, o dönemde ABD gündemine girip, Al Pacino’nun filmine de konu olmuştu.
Dr. Zeki Uygur, herkesin dert babasıydın. Bir çok kişinin derdine deva oluyordu da acaba ABD’deki kaç Türk onun dertlerini biliyordu, derdine deva oluyordu? Türk toplumunda, her kesimden, her görüşten herkese, Mevlana felsefesiyle yaklaşıp, aynı sevgiyle kucaklayan Uygur, Amerika’daki Türklerin iyilik meleğiydin. Eşinin uçak korkusu yüzünden yıllardır göremediği memleketine duyduğu hasretini, adeta nasıl sen hangi ırktansın, hangi şehirdensin diye sorgulamayan Anadolu’dan, Türkiye’den olan herkese ayırım gözetmeksizin yardım etmekle, gidermeye çalıştın.
Bu yüzden de, herkesin sevgisini kazanırken bir Ermeniler, Yahudiler ve Yunanlılar gibi din bağıyla bir birilerine bağlı bulunan, toplum bilinci ve dayanışmasından uzak olan ABD’deki Türklere, gerçek bir lider ve birbirine husumet duymayan, herkesle iyi geçinen sorumlu bir vatandaş olmanın örnek kişiliğiyle bu dünyadan göçtün.
Mekanın cennet olsun Zeki Amca!
Türk toplumunun başı sağolsun!