Selçuk Acar, BİRLEŞMİŞ MİLLETLER
(TURKISH JOURNAL)
ABD’nin New York şehrinde yapılan yaklaşık bir aya varan Birleşmiş Milletler’deki (BM) Silah Ticaret Anlaşması (ATT) büyük hayal kırıklığıyla sonuçlandı.
Suriye konusunda ”Soğuk savaş” dönemini hatırlatan ABD-Rusya anlaşmazlığına rağmen, uluslararası silah satışlarına düzenleme getiren ve BM’de bugün imzalanması beklenen anlaşma beklenmedik bir sonla sonuçlandı. Başkan Barack Obama’nın Kasım ayında yapılacak Başkanlık seçimleri nedeniyle daha önceden ABD olarak imzalayacağını belirtmesine rağmen, son anda BM’den daha fazla zaman isteyerek, yapılması beklenen anlaşmaya engel olması, yıllardır bu konuda mücadele veren ülke heyetlerinde büyük hayal kırıklığına neden oldu.
BM Genel Kurulu’nda 2006 yılında yapılan oylamada anlaşmanın kurallarının belirlenmesi konusundaki karardan bu yana 90 ülkeden heyetler yoğun çalışmalar yürütüyordu. George W. Bush döneminde ABD, anlaşmaya karşı çıkarken, Obama yönetimiyle birlikte 2009 yılından itibaren anlaşmayı destekleyen tavır aldı. Başkan Obama düne kadar, ABD Anayasası’nın 2. maddesindeki bireysel silah edinme hakkına yönelik getirdiği sınırlamalar getiren anlaşmaya verdiği destek vermesi nedeniyle ciddi eleştiriler alıyordu.
Obama yönetimi, ABD içinde, Colorado’daki katliam ve gün geçtikçe artan silahlı eylemlere rağmen, milyarlarca doları bulan uluslararası silah ticaretini bir kurala bağlayacak olan BM’nin Silah Ticaret Anlaşması’na desteğini son anda çekmesinin yaklaşan Başkanlık seçimlerinin etkili olduğu tahmin ediliyor.
2 Temmuz’da başlayan hazırlayıcı toplantılarda son güne kadar anlaşmayı imzalaması beklenen Obama yönetimi, yapılacak seçimlerin etksiyle, Aanlaşmanın 90 ülke tarafından değil de, 193 üye ülke tarafından kabul edilmesi konusunda ısrarlı davranırken, imza için daha ”fazla zaman” istedi.
Başkan Obama’nın bu isteğine, bir çok konuda BM Güvenlik Konseyi’nde gösterdikleri Batı karşıtı mücadeleyle ”Soğuk savaş” dönemini hatırlatan çekişmeler yaşatan Rusya ve Çin de, katıldı.
4 haftayı bulan BM’deki Silah Ticaret Anlaşması hazırlık görüşmeleri sırasında ateşli silahların yaklaşık 50 bine yakın kişinin ölümüne neden olurken, konunun BM Genel Kurulu’nun yeni dönem çalışmalarında ele alınması bekleniyor.
Yıllardır üzerinde tartışılmasına rağmen henüz bir anlaşmaya varılamayan Silah Ticaret Anlaşması, her ülkenin kendi kurallarını koyduğu, 60 milyar doları bulan uluslararası silah satışlarında ortak normaların belirlenmesini hedefliyordu.
BM’deki toplantının ardından yazılı açıklamada bulunan BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, silah ticaretiye ilgili anlaşmada üye ülkelerin hem fikir olamamasını ”hayal kırılıklığı” olarak yorumlayarak, ”Güçlü bir ATT konusunda ısrarlı olanlara taahüdüm devam edecektir” ifadesini kullandı.
Türkiye, Savunma Komitesi’nin tamamımın imzasıyla evet dedi
130 ülkeden bireysel olarak parlementerleri temsil eden ve Türkiye’den de, Mevlüt Çavuşoğlu, Yusuf Ziya İrbeç, Binnaz Toprak ve bir dönem eski Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış’ın üyesi olduğu Parlementerian Global Action’ın Genel Sekreteri Shazia Rafi Turkish Jurnal’a yaptığı özel değerlendirmede, anlaşmayı Türkiye’den Savunma Komitesi’nin tamamının imzaladığını hatırlatarak, ”bugün herkes büyük bir hayal kırıklığına uğradı ancak bu konuda çalışmalara Genel Kurul’un yeni döneminde devam edilecek” ifadesini kullanırken, iyimserliğini koruduğu dikkat çekti.
”Güçlü bir ATT için mücadelemiz devam edecek”
Silahların Konrolü Sekreteryası direktörü Jeff Abramson ise, ”Güçlü bir Silah Ticaret Anlaşması için 10 yıldır mücadele veriyoruz ve bu mücadele edilmiştir ve bu mücadele devam edecektir. Bu anlaşma olana kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.” diye görüş bildirdi.
”Anahtar ülkelerin topu düşürerek, dünyanın geri kalan kısmını hayal kırıklığına uğrattı” ifadesiyle görüşlerini bildirdi. BM’de yapılan görüşmeler sırasında 50 bine yakın kişinin silahlı şiddet nedeniyle hayatını kaybetmiş olduğunu hatırlatan Oxam’ın Silahların Kontrolü Başkanı Anna Macdonald da, yaptığı açıklamada, ”kontrol dışı silah ticareti muhakkak durdurulması gerekir ve durdurulacaktır” ifadesini kullandı.