13 C
New York kenti
Çarşamba, Şubat 26, 2025

Yale Üniversitesi’nden Çığır Açan Kanser Aşısı: 9 Hastada Hastalığı Tersine Çevirdi

Mutlaka Oku

(TURKISH JOURNAL) – Dilek Kaya – ABD’de Yale Üniversitesi’nden bir grup bilim insanı, kanser tedavisinde devrim yaratabilecek yeni bir kişiye özel aşı geliştirdi. Deneysel aşının üçüncü ve dördüncü evre böbrek kanseri olan dokuz hastada başarılı sonuç verdiği ve hastalığı tamamen tersine çevirdiği bildirildi. Çalışmaya katılan tüm hastaların, Temmuz 2023 itibarıyla, üç yıllık takip sonunda kanserden tamamen kurtuldukları açıklandı.

Daily Mail’in haberine göre; Bulgular, dünya genelinde onkoloji alanında büyük yankı uyandırırken, araştırmacılar yöntemin diğer kanser türlerine de uygulanabileceğini düşünüyor. Yale Kanser Merkezi ve Dana-Farber Kanser Merkezi tarafından geliştirilen bu yenilikçi aşı, hastaların bağışıklık sistemini tümöre özgü mutasyonları tanıyacak şekilde eğiterek, ameliyat sonrası vücutta kalan kanserli hücreleri hedef alıyor.

Hastalığın Ölümcül Seyri ve Aşının Umut Veren Sonuçları

Deneysel aşı, üçüncü ve dördüncü evre berrak hücreli böbrek hücreli karsinomu (ccRCC) tanısı konulan hastalar üzerinde denendi. Bu kanser türü, hastaların yüzde 85 ila 90’ının hayatını kaybetmesine neden oluyor. Ancak, yeni geliştirilen aşı sayesinde, dokuz hastanın tamamında kanserin tamamen yok olduğu gözlemlendi.

Araştırmanın baş yazarı ve Yale Kanser Merkezi’ndeki baş araştırmacı Dr. David Braun, çalışmanın amacının bağışıklık sistemini tümöre özgü mutasyonları hedef alacak şekilde yönlendirmek olduğunu belirtti. Braun, “Bu denemenin arkasındaki fikir, bağışıklık sistemini tümöre özgü bir hedefe yönlendirmekti” diyerek aşının kişiye özel olarak tasarlandığını vurguladı.

Kanser hastalarının yaklaşık yüzde 20 ila 50’sinde hastalık belirli bir süre sonra tekrar edebiliyor. Bu nedenle, araştırmacılar aşının yalnızca mevcut tümörleri yok etmekle kalmayıp, aynı zamanda hastalığın tekrarını da önleyip önleyemeyeceğini araştırıyor.

Aşının Uygulama Süreci ve Mekanizması

Aşı, her hastanın tümörünün genetik dizilimi analiz edilerek bireysel olarak tasarlandı. Kanserli hücrelerin spesifik proteinleri belirlendikten sonra, bu proteinleri tanıyacak şekilde laboratuvarda özel peptitler sentezlendi. Daha sonra bu peptitler kullanılarak hasta için özel olarak üretilmiş aşı hazırlandı.

Deney kapsamında:

  • Dört hastaya sadece aşı uygulanırken,
  • Beş hastaya ise bağışıklık sistemini destekleyen immünoterapi ilacı ipilimumab küçük dozlarda verildi.

Bu süreçte, araştırmacılar immünoterapi olmadan aşının tek başına ne kadar etkili olduğunu değerlendirmeyi amaçladı. Sonuçlar, her iki grupta da aşının benzer şekilde başarılı olduğunu gösterdi.

Aşı toplamda yedi doz halinde uygulandı:

  • Beş doz hazırlık aşamasında,
  • İki doz ise hatırlatma fazında verildi.

Bu sürecin sonunda, hastaların tamamının bağışıklık sisteminin aşıya güçlü bir yanıt verdiği tespit edildi. Bağışıklık sistemi, tümörlerde kansere neden olan mutasyonların yüzde 65’ine kadarını tanıyıp, bunlara karşı saldırıya geçti. Böylece, kanser hücreleri etkin bir şekilde yok edilirken, sağlıklı hücreler zarar görmedi.

Aşı Güvenli ve Yan Etkisiz Çalıştı

Çalışmanın en dikkat çekici yönlerinden biri de aşının güvenliği oldu. Aşılanan hiçbir hastada ciddi yan etki görülmedi. Katılımcıların bazıları grip benzeri hafif semptomlar yaşadı ancak bu belirtiler kısa sürede geçti. Üç yıl boyunca hiçbir hastada kanserin tekrarlamadığı rapor edildi.

Dr. Braun, “T hücrelerindeki güçlü ve kalıcı aktivasyon cesaret vericiydi. Aşıyla uzun süreli, kanser karşıtı bir bağışıklık tepkisi oluşturabildiğimizi gösteriyor” diyerek sonuçların umut verici olduğunu ifade etti.

Böbrek Kanseri ve Küresel Yayılımı

Böbrek kanseri, ABD’de erkeklerde en sık görülen yedinci, kadınlarda ise onuncu kanser türü olarak öne çıkıyor. Geç evre ccRCC teşhisi konulan hastaların yalnızca yüzde 10 ila 15’i beş yıl sonra hayatta kalabiliyor.

Dünya genelinde her yıl 400.000’den fazla yeni renal hücreli karsinom vakası tespit ediliyor ve ABD’de yaklaşık 80.000 yeni hasta tanı alıyor. Kanserin görülme oranları zamanla artış gösterirken, bunun nedenleri arasında daha iyi teşhis yöntemleri, farkındalık kampanyaları ve yaşam tarzı değişiklikleri yer alıyor.

1975’te 100.000’de 6,82 olan böbrek kanseri teşhis oranı, 2022’de 100.000’de 15,75’e yükseldi.

Gelecek Araştırmalar: Aşının Diğer Kanserlere Uygulanması

Bu umut vadeden aşı ile ilgili araştırmalar hızla devam ediyor. Bilim insanları şu anda aşının etkinliğini daha büyük bir hasta grubu üzerinde test etmek için ikinci faz klinik deneyleri yürütüyor.

Gelecek aşamada, aşı Keytruda (pembrolizumab) adlı hedefe yönelik kanser ilacıyla birlikte test edilecek. Eğer olumlu sonuçlar devam ederse, bu aşı dünya çapında birçok farklı kanser türüne uygulanabilir hale gelebilir.

Onkoloji araştırmacıları, bu yeni yöntemin gelecekte kişiye özel kanser tedavisinde bir dönüm noktası olabileceğini belirtiyor. Kanser hücrelerinin bağışıklık sistemini atlatmasını engelleyen yeni nesil aşılar, hastalara daha uzun ve sağlıklı bir yaşam sunabilir.

Bu çığır açan gelişme, kanser tedavisinde daha geniş kapsamlı bir çözüm sunabilir ve birçok hastanın hayatını kurtarabilir. Yale Üniversitesi’nden çıkan bu yeni yaklaşım, kanserle mücadelede devrim yaratma potansiyeline sahip.

Yazar

- Advertisement -

Daha Fazla

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Advertisement -

Son Eklenenler