Türkiye’nin tarihinde ilk defa Nobel Ödülü’ne yazar Orhan Pamuk’la ulaştığı anda, bir çok Türk vatandaşının yaşadığı karışık duyguların bir benzeri bu yıl da, Çin’de yaşandı. Pamuk’a göre daha somut gerçekler üzerinden ve halkının çıkarlarını öne aldığı açıklamalarıyla Çin’deki rejimi karşısına alan ünlü yasaklı yazar Mo Yan bu yılın Nobel Edebiyat Ödülü sahibi oldu. Hatırlanacağı üzere, Orhan Pamuk 2006 yılında aldığı ödülle, ödül öncesinde Türk ve Ermeni toplumunun ortak acısını kullanarak sarfettiği Türkiye karşıtı açıklamaları yüzünden bir çok Türk vatandaşında karışık duygulara neden olmuştu.
2012’nin NOBEL ÖDÜLÜ MO YAN’IN OLDU
Bu yıl Nobel Edebiyat ödülünü kazanan isim Çinli yazar Mo Yan oldu! Kariyeri boyunca sansüre maruz kalan Mo Yan, gelmiş geçmiş en ünlü Çinli yazar olarak biliniyor.
MO YAN KİMDİR?
1955’te dünyaya gelen yazar, gelmiş geçmiş en meşhur Çinli yazarlardan biri. Kendisi sıklıkla sansüre maruz kalmış ve eserleri korsan yollarla okurlara ulaşmış. 1955 yılında çiftçi bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen Yan, 20 yaşında askere girdiği esnada öykü yazmaya başlamış.
ENGEL VE SANSÜR EDEBİ YARATIM SÜRECİNİ KAMÇILAR
Granta dergisinden John Freeman ile yaptığı röportajda romanlarında yer verdiği güçlü kadın lardan, deyim kullanımları ve sözcük oyunlarından, sansürün bir yazar için ne anlama geldiğinden bahsetmişti Yan. Zaman içinde yazdıklarının temalarının değiştiğine de dikkat çeken yazar, Red Sorghum romanını yazdığında 30 yaşına bile gelmemiş olduğunu, bu nedenle geçmişine baktığında daha duygusal davrandığını, oysa 40’lı yaşlarında yazdığı Life and Death Are Wearing Me Off romanında önceden hissettiği duygusallığın, yerini daha mantıklı bir düşünce yapısına bıraktığını söylemişti.
Anavatanı Çin’in geliştiğini ve ilerlediğini, ancak bu esnada ahlaki değerlerdeki çöküşü ve doğaya verilen zararın da arttığını söylediği röportajda, son 30 yıldır ülkesinin geçirdiği değişimleri kitaplarında yazdığını ve edebiyatın önündeki engellerin ve sansürün edebi yaratım sürecini kamçıladığını da belirtmişti.
Mo Yan, 1987 yapımı Red Sorghum adlı filme ilham veren iki romanıyla Avrupa ve ABD’de ünlendi.
OLDUKÇA AZİMLİ BİR YAZAR
Mo Yan, diğer Çinli meslektaşlarına nazaran eserleri daha çok dile çevrilmiş bir yazar. Ve bunun çok iyi bir nedeni var: modern Çin edebiyatının en büyük ustalarından biri olan Mo Yan, oldukça azimli bir yazar.
FANTASTİK VE ABSÜRT ESERLER VERİYOR
Güçlü, görsel ve açıkça tarihten beslenen bir dili olan yazar, yıllardır Çin halkına fantastik ve absürt eserler veriyor. Kimileri ise yazdıklarında Gabriel Garcia Marquez esintileri hissettiğini söylüyor. 80’lerdeki “köklerini arama” hareketinin bir parçası olan yazar, hızlıca metinlerini daha yalın ve stil sahibi bir sese büründürdü. Uluslararası arenada adını duyurabilecek bir potansiyele sahip olduğu, önceden beri sıklıkla söyleniyordu. Mo Yan, Nobel Edebiyat Ödülü’nü, “evham verici gerçeklikle halk masallarını, tarihi ve moderniteyi birleştirdiği için” kazandı.
ÇİNLİLER MO YAN’I SEVMİYOR
Offbeatchina.com sitesinin görüşüne göre, Nobel Edebiyat Ödülü Çinliler için adeta bir takıntı haline gelmiş durumdaydı. Nobel’i ülkelerinden birinin mutlaka almasını istiyorlardı; ancak buna rağmen, Mo Yan’ın Nobel alma olasılığına karşı, negatif görüş bildiriyorlardı.
ÇİN ALEYHİNDE TEK BİR YAZISI YOK
Mo Yan’ın Çin’de, hiç yoksa çok tartışmalı bir figür olduğu çok açık. Kendisi, ülkesinde yasaklı bir yazar. Ancak, öte yandan, baskıcı tutumuyla bilinen Çin aleyhinde tek bir kelime etmişliğini bile bulmak mümkün değil.
ÇİNLİLER ONA KARŞI OY KULLANDI
Halk ise, onu sevmiyor desek, abartmış olmayız herhalde. Nobel’i alma olasılığı kulaktan kulağa konuşulmaya başlandığında, internet üzerinden yapılan oylamalarda Çinlilerin çok büyük kısmı kendisine karşı oy kullandı. Hatta Nobel’i kazandıktan hemen dakikalar sonra Çin’den yayın yapan İngilizce kaynaklar, kendisinin Nobel’i almak için yeterli olup olmadığını tartışmaya ve elbette sonunda negatif görüş bildirmeye başladılar.
Oysa, söylediğimiz gibi, Mo Yan, Çin’e karşı hiçbir zaman hiçbir kötü söz etmedi. Weibo.com’un aktardığına göre, bir seferinde “Çin’de romancılar üzerinde hiçbir sansür ve baskı bulunmadığını” dahi açıklamıştı.
MAO’YU ELEŞTİRDİ
Mo Yan, ayrıca Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurucusu Mao’nun 1942 yılında yaptığı ve Çin’de kültür ve sanatın nasıl olması gerektiğine dair görüşlerini bildirdiği ünlü Yan’an konuşmalarını elyazısı ile kağıda aktarmış ve bu tavrı “Bir ‘diktatör’ün konuşmasını bu şekilde kopyalaması özgürlükçü biri olmadığını gösterir” yaklaşımıyla eleştirilmişti.
FAVORİ HARUKİ MURAKAMİ İDİ
Dünyanın en büyük bahis şirketi Ladbrokes’un verdiği oranlara göre kazanması en muhtemel isim Haruki Murakami olarak görülüyordu. Ladbrokes’un bu yılki tahminleri arasında ayrıca Suriyeli şair Adonis, Çinli yazar Mo Yan, Hollandalı yazar Cees Nooteboom, Britanyalı yazar Ian McEwan ile söz yazarı Bob Dylan bulunuyordu. (Ladbrokes geçen yıl Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan İsveçli şair Tomas Tranströmer’i en güçlü adaylar listesinin ikinci sırasına yerleştirmişti! Bu yıl ise ödül Yan’a gitti.)