New York’un Long Island bölgesindeki, Greentree vakfına ait çiftlikte düzenlenen 2 gün sürecek 5. Kıbrıs üçlü görüşmesi başladı. Fransa ile yaşanan ”İnkar yasası” krizinin ardından gelen 2. Greentree zirvesinin Türkiye’nin AB müzakerelerini de yakından ilgilendiriyor. Türkiye’nin, ”Kıbrıs sorununun çözülmemesi durumunda Rum Kesimi’nin AB dönem başkanlığında AB ile ilişkilerini dondurma” açıklaması bulunuyor.
(Fotoğraf: Turkish Journal)
23 Ocak 2012 Pazartesi
Selçuk Acar, MANHASSET-NEW YORK
(TURKISH JOURNAL)
New York’un Long Island bölgesindeki, uluslararası dayanışma ve insan hakları konularına adanmış konferans merkezine sahip Greentree vakfına ait çiflikte düzenlenen Türkiye için de kritik düzeydeki görüşmelere başlandı.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas, eşleriyle birlikte, New York’un Long Island bölgesindeki Manhasset kasabasında bulunan Greentree çiftliğinde 2’inci, toplamda ise 5’inci üçlü Kıbrıs zirvesi için biraraya geldi.
Genel Sekreter Ban, KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu ve Kıbrıs Rum yönetimi lideri Hristofyas, tüm gün sürecek görüşmelerin başında gazetecilerin karşısına çıkarak üçlü bir görüntünün ardından Genel Sekreterin eşi Yoo Soon-taek, Eroğlu’nun eşi Meral Eroğlu ve Hristofyas’ın eşi Elsie Hristofyas’ın da katıldığı toplu bir fotoğraf verdiler. Daha liderler Manhasset’daki Greentree Çifliği’nde kalırken, eşler de, Manhattan’da Genel Sekreter’in eşinin misafiri olarak aralarında Metropolitan Müzesi’ndeki İslam Sanatı galerilerinden, Cypriot Sanatı galerilerinin de olduğu bölümleri gezecekler.
Kimler katılıyor?
Greentree görüşmesine KTTC Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun özel temsilcisi Kudret Özersay, Rum lider Hristofyas’ın özel temsilcisi Yorgo Yakovu, BM Genel Sekreterin Siyasi İşler Yardımcısı Lynn Pascoe, BM Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer ve BM Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Temsilcisi Lisa Buttenheim katılıyor.
Neler görüşülecek, Uluslararası Konferans ihtimali var mı?
Kuzey ve Güney arasında 6 başlık atlında yapılan görüşmelerde sadece ”Ekonomi” başlığı kapatılmıştı. Greentree’de görüşülecek konuların en başında ”Mülkiyet”, ”Yönetim ve Güç Paylaşımı” ile ‘Vatantaşlık” olmak üzere, 3 önemli konu bulunurken, tamamen bir anlaşma olmaması ve kesilmesi sözkonusu. 3 maddeden en az 1’i üzerinde bir anlaşma olması halinde dahi, BM Genel Sekreteri Ban tarafından yapılacak, uluslararası konferans çağrısı beklentisi yüksek görünüyor.
Uluslararası konferans dışında, görüşmelerin tamamen kesilme ihtimali kadar, Türkiye ve Yunanistan’ın da dahil olacağı toplantılar da ihtimaller arasında gösteriliyor. Ufak da olsa bir ilerleme olması halinde, Mart veya Nisan’da Greentree’nin 3’üncüsünün yapılması veya en erken 2013’e sarkması da sözkonusu.
Tarafların pozisyonları
Mülkiyet konusunda, Kıbrıs Türk tarafı “şu anda mülkü kullananın” söz hakkı savunuyor. Rumlar “1974’ten önce mülk sahibinin söz sahibi olması’dan yana.
Sorunların kilitlendiği en önemli konulardan biri ise, Yönetim ve Güç Paylaşımı’nda. Bu konuda, Rum tarafı federal yürütmenin seçiminde dönüşümlü başkanlığı kabul ederken, başkan ve başkan yardımcısının ağırlıklı oy ile seçilmesi isteğini Türk tarafı kabul etmiyor.
Vatandaşlık konusunda ise, Rum tarafı, Türkiye’den gelenlerin 50 binle sınırlanmasında ısrar ederken, Kıbrıs Türk tarafı, Türkiye’den gelen vatandaşların kalmasını istiyor.
Türkiye’nin Greentree açısı ve izolasyonlar
Fransa ile yaşanan ”İnkar yasası” krizine paralel gelen 2. Greentree zirvesinin Türkiye’nin AB müzakerelerini de yakından ilgilendiriyor.
Türkiye’nin, daha önce yaptığı, görüşmelerde Güney’in uzlaşmaz tutumunu devam ettirmesi durumunda, ”2012’nin ikinci yarısında Rum Kesimi dönem başkanlığında AB ile ilişkilerini dondurma” açıklaması, Greentree görüşmelerine ayrı bir önem kazandırıyor.
Hatırlanacağı üzere, 35 müzakere faslının çoğunluğu Rum Kesimi ve Fransa’nın itirazları soncunda dondurulmuştu. Annan planına ”hayır” diyen Güney sadece AB’ye üyesi yapılarak kayırılmış, ödüllendirilmesi gereken Kuzey ise, AB’ye alınmayarak cezalandırılmıştı.
Ada’daki diğer ve önemli bir adaletsizlik ise, Güney’in özel uluslararası hukuk dışı çabalarıyla Kuzey Kıbrıs üzerine hiç bir uluslararası haklı bir nedeni olmayan izolasyonların hala devam etmesi. BM’nin de izolasyonlar konusunda, her hangi bir kararı bulunmuyor.