Selçuk Acar, NEW YORK
İncil’de anılan 90 hektarlık Gaziantep sınırları içindeki antik Karkamış kentinde yapılan kazı çalışmaları, sınırın Suriye tarafındaki bölgeyi sarsan şiddete rağmen tüm hızıyla devam ediyor. Suriye’deki şiddetten kaçanlara ev sahipliği de yapan antik kentteki 1,5 asra yaklaşan kazı öyküsü, 1876 yılına uzanıyor. Osmanlı’dan alınan izinle başlatılan kazılar, 1. Dünya Savaş’ının çıktığı dönemde Osmanlı’nın kuyusunu kazan ünlü İngiliz ”ajan-provakatör” Thomas Edward Lawrence’in de aralarında olduğu zengin bir kazı ekibi tarafından yürütülmüş. Günümüzde İtalyan Profesör Nicolo Marchetti’nin Türk ekibin de desteğini alarak ortaklaşa yürüttüğü çalışmalar, New York Times’ta (NYT) geniş yer buldu.
NYT’nin bugünkü sayısında, Suriye krizi ve bu bölgedeki arkeolojik mirası konu alan, ”Sorunlar etrafta dört dönerken, hazineler üzerindeki tozu silkelemek” başlıklı bir yazı yayımlandı.
Gazete, Suriye’deki iç savaş’ın arkeolojik kazılara verdiği zarara değinirken, bölgedeki şiddetin, Profesör Nicolo Marchetti’nin Türkiye’nin güney sınırlarında ve yasak askeri bölgede bulunan Fırat Nehri kıyılarındaki antik kent Karkamış’ı halka açık bir arkeoloji parkı haline dönüştürme çabalarını zorlaştırdığını ifade ederek, bunun ilk ihtilaf olmadığını kaydetti.
Profesör Marchetti’nin çalıştığı zor şartlara dikkat çekilen yazıda, ”Marchetti’nin, Türk askerlerinin dikkatli bakışları altında, ekibi, kazı çalışmalarına başlamadan önce, 1950 yılında yerleştirilen mayınların tümünün temizlendiğinden emin olması gerekiyordu” ifadesi kullanıldı.
Onlarca yıl sonra alınabilen ilk iznin ardından, Marchetti’nin, son iki yıldır aralıklarla Karkamış’taki kazı çalışmalarını yönettiğini bildiren gazete, İtalyan profesörün akademik kariyeri hakkında da kısa bir bilgi verirken, ”Bologna Üniversitesi’nde yakın Doğu ya da klasik dönem öncesi konularında arkeoloji dersi verdiğini, Hollywood’un Indiana Jones’unun uzun ve bronz versiyonu olduğunu” kaydetti.
Osmanlı’nın kuyusunu kazan Lawrence de o bölgede kazı yapmıştı
Geçen yıllardaki çatışmaların böledeki kazıları sekteye uğratırken, Marchetti’nin yürüttüğü çalışmalardaki ilk etabın Ekim 2014 itibarıyla turizme açılacağı belirtiliyor.
Bölgeye ilk olarak 1876 yılında British Museum Arkeolojist’i George Smith’in İncil’de bahsedilen Karkamış Krallığı olarak tanımlanan bölgede Osmanlı Sultanının izin aldığın belirtilerek, aralarında David G. Hogarth, C.L. Woolley ve Ortadoğu’daki Arapları kışkırtarak Osmanlı’nın sonunu hazırlayan ünlü İngiliz ”ajan-provakatör” Thomas Edward Lawrence’in (Arabistanlı Lawrence) de olduğu bir ekip tarafından gerçekleştirilen araştırmalarda Hitit ve Asurlara ait tapınak, saray ve hiyeroglifler bulunmuştu. Ekipin ortaya çıkardığı eserlerin bir kısmı Ankara’daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenirken, önemli bir kısmı da, Paris’teki Louvre ve Londra’daki British Museum’a gönderilmiş.
NYT’nin haberinde, 1. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla, çalışmalara ara verilirdiği, 1920 yılında kazı yerinin kısa bir süreliğine tekrar açılmasına rağmen Türkler ve işgalci Fransız güçler arasındaki savaş nedeniyle kazı yerinin yeniden kapandığı belirtiliyor.
Ortalık duruldu 90 hektarlık alan Suriye tarafında kaldı
Savaşın bitmesinin ardından İncil’de anılan 90 hektarlık antik Karkamış kentinin üçte birlik kısmı, Suriye tarafında kalmasına rağmen şiddetli çatışmaların devam ettiği iki ülke sınırının her iki tarafında kaldı. Bölgedeki kazıların en büyük destekçisi bölgeyi tehlike altında olan kültür bölgesi olarak sınıflandan ABD’nin en pahalı ve eğitim seviyesi en yüksek şehri ve teknoloji şirketlerinin üslerinden biri olan California’daki Palo Alto’daki, kar amacı gütmeyen Küresel Miras Fonu (Global Heritage Fund) kuruluşu tarafından karşılanıyor. GHF dışında, İtalyan Dışişleri Bakanlığı ve İtalyan Eğitim Bakanlığı ve Bologna Üniversitesi tarafından Türk-İtalyan ortaklığındaki araştırmalar için 2012 yılı bütçesi olarak 250 bin doların ödendiği belirtiliyor.
Dertlerinden biri de, NATO Patriotları
Karkamış’ın bulunduğu Gaziantep kentine yerleştirilecek NATO füze bataryalarının bölgeyi etkilemesinden korkan kazı yetkilileri, askeri yetkililer füze bataryalarının kazı alanının en az 40 kilometre uzağına yerleştirileceğini ve bölgeyi etkilemeyeceğini belirtmelerini olumlu karşıladılar.
Yerel Türkçe şiveyi akıcı konuşan Marchetti’nin NYT’a yaptığı açıklamada, “Bir anıtı ortaya çıkarmak bazen yıllar alır ve sadece geriye bakıldığında nelerin başarıldığı anlaşılabilir. Eğer yerleşkenin planı konusunda varsayımımız doğru ise burayı 2014’te bitirebiliriz. Ayrıca diğer sarayın nerede olabileceği konusunda da varsayımımız var.” ifadesini kullandı.
Gazetenin ilgili haberinin sonunda ise, Suriye sınırında çıkan olaylar nedeniyle kaçakçılığın durma noktasına gelmesine karşı, harabelerin turizme açılmasının bölge ekonomisine büyük bir katkı sağlayacağından bahsedilirek halkın kazılardan mutlu olduğuna değiniliyor.