Dışişleri Bakanı John Kerry, Başbakan Erdoğan’ın Gazze’ye yapmayı planladığı ziyaretinin ertelenmesi gerektiğini söyledi.
Suriye Halkının Dostları Grubu Dışişleri Bakanları Toplantısı için İstanbul’a gelen ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, basın toplantısı düzenledi.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kerry, Başbakan Erdoğan’ın Gazze’ye yapmayı planladığı ziyaretin ertelenmesi gerektiğini söyledi.
Kerry, “Bir takım nedenlerden ziyaret geciktirilse iyi olur. Tabii ki Başbakan istediği yere istediği zaman gitmekte serbestir ama bunun zamanlaması kritiktir. Barış sürecini başlatmak istediğimiz için tarafların mümkün olduğu kadar dışarının müdahalesi olmadan görüşmesi taraftarıyız. Başbakan da bu konuda düşünceli ve hassas hareket etti. Washington’a geldiğinde daha fazla konuşma şansı bulacağız ama Başbakan Erdoğan ve Davutoğlu bu proseste çok yardımcı oldu” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada Mayıs ayı sonunda Gazze’ye gideceğini söylemişti.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Türkiye’nin NATO ülkesi olarak bölgedeki barışa önemli katkı veren bir ülke olduğunu belirterek, “Türkiye’de sınırda bir patriot bataryası olmasının nedenlerinden biri de bu ilişkidir. Demek ki açık bir şekilde eğer aralarında farklılıklar olan müttefikler birden bire bunları bir yana bırakmışlarsa, çok daha güçlü bir ittifaka sahip olursunuz. Başka kaygılarınızı daha güçlü bir şekilde ele alma imkanı kazanırsınız. Ortak tehditleri daha iyi ele alırsınız. Bu ortak tehditlerden biri de İran’dır” dedi. Suriye Halkının Dostları Grubu Dışişleri Bakanları Toplantısı için İstanbul’da bulunan John Kerry, Conrad Otel’de basın toplantısı düzenledi.
“Türkiye’de çok yoğun bir 24 saat geçirdik” diyen Kerry, bugün Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’la iki verimli görüşme gerçekleştirdiğini söyledi.
Kerry, Pazartesi günü Washington’da Ortadoğu Dörtlüsü Temsilcisi Tony Blair ve Coca Cola Başkanının da aralarında olduğu bazı iş adamlarıyla görüştüğünü ve Batı Şeria’daki hayatı mümkün olduğunca çabuk bir şekilde değiştirmede dönüştürücü bir ekonomi yaratma konusunu ele aldıklarını anlattı.
Yaptıkları görüşmeleri Abbas’la paylaştığını aktaran Kerry, bu konunun iki devletli çözümün zamanlaması için de kritik olduğunun altını çizdi.
Kerry, Bakan Davutoğlu’yla görüşmesinde öncelikle Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin yenilenmesi için başlayan sürecin tamamlanmasının önemini ele aldıklarını belirterek, “Bu, İsrail Başbakanı tarafından gelen ve ileri gitmeyi öngören önemli bir karar ve seçimdi. Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun da bu anlayışın gereklerini yerine getirmede karalı olduklarına inanıyorum” diye konuştu.
Yarın Türkiye ile İsrail arasında bundan sonra atılacak adımlarla ilgili bir toplantı yapılacağını hatırlatan Kerry, “Bu girişimin zengin sonuçlarla tamamlanmasını dört gözle bekliyorum” dedi.
Kerry, Davutoğlu’yla görüşmesinde Heybeliada Ruhban Okulu’nun da gündeme geldiğine değinerek, “Ruhban okulunun uygun zamanda açılacağı konusunda umutluyum” ifadesini kullandı. Kerry, görüşmede bu konudaki anayasal engellerin ve hükümetin bunları aşma çabasını da konuştuklarını dile getirdi.
İstanbul’da dün yapılan Suriye’nin Dostları Grubu Dışişleri Bakanları toplantısına da değinen Kerry, burada, Suriye muhalefetinin bu ülkeyle ilgili gelecek planlarını ve vizyonlarını dinleme olanağı bulduğunu ifade etti.
Kerry, toplantıda “çoğulculuk” ve “Suriye halkının bütün kesimleri için eşitlik ilkeleri” ile “aşırılığı reddetme” iradesinin teyit edildiğini, Suriye’deki krize siyasi bir çözüm bulmak ve Suriye’yi bir bütün olarak korumak kararlılığının ifade edildiğini söyledi.
Suriye muhalefetine yardım miktarının da artırılacağını bildiren Kerry, “ABD, öldürücü olmayan amaçlarla kullanılacak yardımlarını 2 katına çıkaracak, bunun büyük kısmını da yerel liderlere iletecek” dedi.
Kerry, “Dün toplantıya katılan bütün dışişleri bakanları da bütün askeri yardımlarını doğrudan ve sadece Yüksek Askeri Komutaya yönlendirmeyi taahhüt etti. Bence bu, dün gece üzerinde anlaşmaya varılan belki de en önemli noktaydı” diye konuştu.
Suriye’ye yapılacak yardım
Bir gazetecinin kararlaştırılan yardımın muhalefete ne kadar çabuk iletileceğini, neler içereceğini ve sahadaki durumu hangi hızla değiştireceğini sorması üzerine Kerry, “Sahadaki durumu ne kadar hızlı değiştirebilir, söylemem mümkün değil ancak yardımın yerine olabildiğince hızlı ulaşmasını sağlamaya çalışacağız. Hızlı olmalı ve etkisi olmalı. Bunun böyle olması için de elimden geleni yapacağım” dedi.
Kerry, daha önce gönderilen yardımların ulaştırılmasında bazı sorunlar yaşanabildiğini anlatarak, “Türkiye’deki partnerlerimizle bu konudaki darboğazların neler olduğunu ve nasıl aşılabileceğini de ele aldık” ifadesini kullandı.
Yardımların yerine ulaşmasının, birlikte özellikle Suriye’nin güneyinde önemli bir etki yaratacağını belirten Kerry, yardımın iletişim ekipmanı, gece görüş araçları ve tıbbi malzemeler gibi sahadaki durum üzerinde doğrudan etkisi görülebilecek unsurlar içereceğini söyledi.
Kerry, Türkiye’nin Suriye muhalefetine gidecek yardımlarda nasıl bir rolü olacağına ilişkin bir soruya, “Bunu Başbakan Erdoğan’la veya Dışişleri Bakanı Davutoğlu’yla konuşmanız gerek. Rollerini merkez dağıtım merkezi olarak mı tanımlıyorlar, başka bir şekilde mi, bu onların kararı ama ‘Bu sürece yardım konusunda taahhütte bulundular mı?’ ve ‘Yardımların dağıtılması için kararlılar mı?’ sorularının yanıtı ‘Evet’tir” karşılığını verdi.
Türkiye-İsrail ilişkileri
John Kerry, “Türkiye ile İsrail arasındaki yeniden yakınlaşmanın operasyonel faydalarının ne olacağı” yönündeki bir soru üzerine, iki ülkenin yarın, bundan sonra atılacak adımlarla ilgili görüşmelere başlayacaklarını, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın mayıs ayında ABD’ye yapacağı ziyaretin de süren diyalogda önemli bir aşama olacağını söyledi.
İki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden kurulmasının tamamlanmasının herkes için yararlı olacağını ifade eden Kerry, Mavi Marmara gemisinde hayatını kaybedenlerin yakınları gibi bazı insanların iki ülke arasındaki ilişkilere duygusal yaklaşabileceklerinin farkında olduğunu vurgulayarak, “Bu trajediyi anlıyoruz ve onlara sempatiyle yaklaşıyoruz” dedi.
Kerry, Boston’da geçen hafta yaşanan bombalı saldırıyı hatırlatarak, “Şiddete maruz kaldığınızda, sevdiklerinizi kaybettiğinizde ne hissettiğinizi biliyoruz. Bu bir toplumu, ülkeyi etkiler. Bu konuda çok duyarlıyız ama ileriye yol bulmalıyız. İnsanları ayıran kalıpları aşmalı, insanları bir araya getirmenin, barış sağlamanın yolunu bulmalıyız” diye konuştu.
Türkiye’nin NATO ülkesi olduğunu anımsatan Kerry, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye bir NATO ülkesi olarak bölgedeki barışa önemli katkı verenlerden biri. Türkiye’de sınırda bir patriot bataryası olmasının nedenlerinden biri de bu ilişkidir. Demek ki açık bir şekilde eğer aralarında farklılıklar olan müttefikler birden bire bunları bir yana bırakmışlarsa, çok daha güçlü bir ittifaka sahip olursunuz. Başka kaygılarınızı daha güçlü bir şekilde ele alma imkanı kazanırsınız. Ortak tehditleri daha iyi ele alırsınız. Bu ortak tehditlerden biri de İran’dır.”
Kerry, Türkiye ile İsrail arasındaki yakınlaşmanın İran’ın henüz çözümlenmiş olmayan nükleer çalışmalarının yarattığı sorun, terörle mücadele ve Suriye’deki kriz gibi konularda kendilerini daha güçlü kılacağını kaydetti.
İsrail’in Türkiye’den İran’a saldırıda kullanılabilecek bir üs istediği yönündeki haberlerin sorulması üzerine Kerry, bu konuda yorum yapmasına zemin olabilecek herhangi bir bilgisi olmadığını söyledi. Kerry, kamuoyuyla paylaşılmamış böyle bir görüşmeyle ilgili, gerçekten olsa bile, yorum yapmasının uygun olmayacağını ifade etti.
Filistin Başbakanı Selam Feyyad’ın istifasıyla ilgili bir soru üzerine Kerry, Feyyad’ın, sürdürülebilen bir otoritenin yerleşmesinde faydası bulunduğunu ve istifasından dolayı üzgün olduklarını ifade ederek, Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın uluslararası toplumun kaygılarını anladığını bildirdi. Kerry, “Hedefimiz, bir insana dayalı olabilecek hedeften çok daha büyük. Önümüzdeki hafta ve aylarda, bu konuda yol haritasının çıkmasını ümit ediyoruz” dedi.
Daha önce saat 13.00’te yapılacağı duyurulan basın toplantısı, saat 15.50’de başladı. Gazeteciler, basın toplantısının yapılacağı salona iki güvenlik kontrolünden geçerek alındı ve eşyalarını bıraktıktan sonra dışarı çıkarıldı. Polis köpeklerince yapılan kontrollerin ardından gazeteciler, yeniden güvenlik kontrolünden geçirilerek, salona alındı.